Lenfoma görülme sıklığı gün geçtikçe artıyor ve tedavi için geç kalınan hastalar hayati tehlike ile karşı karşıya kalabiliyor. Dünyada kanser istatistikleri konusunda düzenli kayıt yapılan ülkelerde elde edilen verilere göre, lenfomanın yaklaşık iki kat artış gösterdiği görülüyor. Her gün binden fazla kişiye lenfoma hastalığı tanısı konuluyor ve bunlardan her sene  yaklaşık 25 bin kişinin yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Buna karşılık lenfomanın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun, yeni ve akıllı ilaçlar ile kemik iliği naklindeki gelişmeler sayesinde özellikle erken evre hastaların % 90-95'inde tedavi başarısı sağlandığının unutulmaması gerekiyor. Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Çetin, 15 Eylül 'Dünya Lenfoma Günü'' nedeniyle lenfoma hastalarının dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. 

Erken teşhis ile tedavide yüksek başarı mümkün

Lenfoma hemen her yaşta görülebilen lenf sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır. Günümüzde erken teşhis ve etkin tedavi ile çok yüksek başarısı elde etmek mümkün iken; geç tanımlanmış ileri evre vakaların tedavisi  hem doktorlar için zorlayıcı olmakla hem de hastalar için tedavi başarı oranı düşürmekte ve hatta yaşamlarını tehdit etmektedir. En eğitimli toplumlarda dahi bireylerin lenf bezeleri ve fonksiyonları hakkında temel bilgilerden yoksun oldukları ve lenf  hastalıkları  hakkında bilgilerinin erken farkındalık düzeyinde olmadığı birçok  toplumsal araştırmada gösterilmiş durumdadır.

60’dan fazla alt tipi bulunuyor

 Lenfoma  tanısı esas olarak hastalıklı dokunun çıkartılması ve patolojik olarak incelenmesi ile konulur. Hodgkin ve Hodgkin-dışı lenfoma olarak iki gruba ayrılan lenfomaların, 60’dan fazla alt tipi bulunur ve her alt tipin klinik seyri ve davranışı ve özellikle tedavisi farklı şekilde gerçekleştirilir. Bir kısmı çok hızlı ve erken bedeni sararken, diğer bir kısmı da yıllarca süren sessiz ve yavaş bir seyir sergilerler. Yavaş seyir gösteren lenfomalar zaman içinde hızlı ve saldırgan bir klinik seyir gösterebilir. Lenfomaya neyin sebep olduğunun bilinmemektedir. Ayrıca; yaş, cinsiyet ve  etnik kökenin yanı sıra sigara, bazı kimyasallar, radyasyon, immün yetersizlik, otoimmün hastalıklar ve bazı enfeksiyonların lenfoma riskini artırdığı bilinmektedir.

Lenf bezelerinde büyümeyle kendini gösteren lenfomanın diğer belirtileri şunlardır;

Halsizlik ve çabuk yorulma 

Nefes darlığı 

Boyunda, koltuk altında veya kasıkta büyüyen lenf bezeleri 

38°C’yi aşan ateş 

Kilo kaybı (son altı ayda yüzde 10’dan fazla) 

Gece terlemesi 

Kişiye özel tedavi planlanır

Hastalık lenf bezelerinin yanı sıra; dalak gibi lenfoid dokularda ortaya çıkabilir veya mide, barsak, beyin ve akciğer gibi diğer tüm organlardaki lenf dokusundan kaynaklanabilir. Hastalıklı lenf bezelerinde genellikle ağrı olmaz iken, zaman içinde büyüme ve çoğalma görülebilir. Hedefe yönelik akıllı ilaçlar, özgün kemoterapötikler, ileri radyoterapiteknikleri ve kök hücre naklinin hastaya özel planlanan çeşitli kombinasyonlarının  kullanımı sayesinde lenfomalar  yüksek tedavi başarısı ve  düşük yan etki profiliyle kolayca yönetilebilmekte, bu sayede  lenfomaların birçok alt tiplerinde tam iyileşme  sağlanmaktadır.

Lenfomadan korunmak için...

Enerji ihtiyaçlarınızı doğru karşılayın. Bol su için ve sebze, meyve, tahıl, et ve  süt gibi temel besinleri her gün yeterli ve dengeli miktarda alın. Doymuş yağlar, rafine şekerler ve ilave tuz alımını sınırlayın.

''Şeker kansere neden olur'' ifadesi tam bir şehir efsanesidir. Temel beslenmenin bir parçası olan tahıllar başta olmak üzere vücudun enerji gereksinimi ve özellikle beyin hücreleri için hayati önem taşıyan karbonhidratların diğer temel besin öğeleri ile birlikte dengeli tüketilmemesi önemlidir. 

Sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzaklaşarak düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı besinler tüketmek tüm kanserlerde olduğu gibi korunmada temel önemini  korumaktadır.

Lenfoma hastalarının COVID 19 sürecinde dikkat etmesi gerekenler

Lenfoma ateş, halsizlik gibi belirtilerle COVID-19 enfeksiyonu belirtileriyle benzerlik gösterdiğinden; bu şikayetleriniz varsa mutlaka bir uzmana başvurun.

Hematolojik kanser geçiren hastalar enfeksiyonları daha ağır geçirir. Bu nedenle doktorunuza sorarak  COVID aşılarınızı ve ek olarak  mümkün olan en kısa sürede yıllık grip aşınızı yaptırın. 

Sağlıklı ve dengeli beslenin, bağışıklığınızı güçlendirmeye yardımcı olmak için bol sıvı tüketin.

Enfeksiyonları önlemek için iyi hijyen kurallarını sıkıca uygulayın, yiyecekleri iyice yıkayıp pişirdiğinizden emin olun.

Güvenli alanlarda fiziksel olarak aktif olun, düzenli ve yeterli  uyuyun, stresten kaçının.

Süpermarket, AVM gibi  kalabalık ve kapalı mekanlara  yapılan ziyaretleri azaltın ve süreyi mümkün olduğu kadar kısaltın.

Kalabalıklarla temas esnasında enfeksiyondan kaçınmak için yüz maskesi kullanın.

Herhangi bir şekilde halsizlik, yorgunluk, ateş, öksürük durumunda sadece COVID merkezlerinin yanı sıra tedavi olduğunuz kanser merkezi ve doktorunuzu bilgilendirin


Hibya Haber Ajansı