Türkiye'de, yeti tip corona virüs (covid-19) salgınıyla mücadele kapsamında aşılama çalışmaları devam ederken, yapılan araştırmalarda ülkede kitlesel aşılamada istenen seviyeye ulaşılamadığı belirlendi.

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilim Kurulu üyesi ve İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Veysel Bozkurt'un elde ettiği verilere göre, toplumda en çok kadınlar aşı konusunda tereddüt ediyor.

Yapılan çalışmalar, aşıya güven düzeyinin yüzde 38, aşı üreten firmalara güvenin ise yüzde 28 olduğunu ortaya koyarken katılımcıların yüzde 75’i bilime güvendiğini, yüzde 11’i bilime güvenmediğini, yüzde 33’ü ise “alternatif tıbba” güvendiğini söylüyor. Gençler arasında da aşı tereddütü ve aşı karşıtlığı da oldukça fazla. İddiaya göre, eğitim düzeyinin artması, aşı tereddütü ve aşı karşıtlığını azaltıyor.

 

Bilim Kurulu Üyesi Tevfik Özlü, aşıda yaşanan tereddüde karşı, aşıların işe yaradığını, sadece klinik araştırmalardan ziyade İngiltere ve İsrail’deki hızlı yaygın aşılamanın salgının hızını kesmesinin de gösterdiğini iddia etti. Ramazan ve orucun aşılanmayı olumsuz etkilememesi için iftar sahur arası aşılama konusunun medyada duyurulması çok yararlı oduğuna dikkat çene Özlü, ülkemizde yapılan neredeyse 20 milyon doz aşıya rağmen aşıyla ilgili ciddi bir yan etkinin görülmemiş olmasının da medya vasıtasıyla ülkeye duyurulması gerektiğine dikkat çekti. 

Milletvekilleri, sırası gelen tüm vatandaşların aşılarını yaptırmasını, aşı yaptırmayanlara ise para cezası uygulanmasını öngörüyor.  

AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, pandemi salgınından korunmak için bir kişinin bile aşısız kalmaması gerektiğine dikkati çekerek, gençlerin ‘ben aşı olmasam da bu hastalığı yenebilirim’ şeklindeki düşüncesinin yanlış olduğunu, aşılamayı öncelikle kendisi, sonra toplum sağlığı için mutlaka yaptırması gerektiğini vurguladı. 

MHP’li Sefer Aycan ise kimsenin "aşı yaptırmıyorum" deme lüksü olmadığını ve “Maske takmayana ceza yazılıyor, aşı yaptırmayana da uygulanabilir” dedi.