Macron'un yorumları esas olarak ABD'ye yönelikti ve Fransa'nın Lübnan'da ateşkes çağrısını yeniden canlandırmak için sürdürdüğü çabaların bir parçasıydı.

Fransa İsrail'e çok az silah sağlıyor ancak ABD'nin ateşkesi kabul etmesi için İsrail'e gerçek bir baskı yapmasını istediğini göstererek Lübnan'daki uzun süreli etkisini güçlendirmek istiyor.

Yaklaşık iki hafta önce New York'taki Birleşmiş Milletler'de Lübnan'da 21 günlük ateşkes ilan edilmesini öngören ABD-Fransa planını reddeden İsrail, karışık sinyaller gönderdikten sonra Washington'un diplomatik direncinin az olduğu görüldü.

Pazartesi günü kaydedilen ancak Cumartesi günü yayınlanan bir röportajda Macron France Inter radyosuna konuştu: “Bence bugün öncelikli olan siyasi çözüme geri dönmemiz ve Gazze'deki savaşa öncülük etmek üzere silah tedarikini durdurmamızdır.”

“Fransa onlara silah sağlamıyor” diyerek dolaylı olarak dikkatleri İsrail'in ana silah tedarikçisi olan ABD'ye çevirdi. Ayrıca “doğmakta olan bir kızgınlık, bununla körüklenen bir nefret” konusunda da uyarıda bulundu. Lübnan'ın bir başka Gazze'ye dönüştürülemeyeceğini de sözlerine ekledi.

Bu yorumlar Netanyahu'dan hızlı bir yanıt getirdi. Netanyahu yaptığı açıklamada “İsrail, İran'ın başını çektiği barbarlık güçleriyle savaşırken tüm medeni ülkeler İsrail'in yanında yer almalıdı. Oysa Başkan Macron ve diğer batılı liderler şimdi İsrail'e karşı silah ambargosu çağrısında bulunuyorlar. Yazıklar olsun onlara.”  dedi.

Macron'un açıklamaları Lübnan, Katar ve Mısır hükümetlerinin yanı sıra Filistin Yönetimi tarafından da memnuniyetle karşılandı.

 

Hibya Haber Ajansı