Etkinliğin onur konuğu olarak, açılış konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Fatih Ömer Sayan günümüzde veriyi gerektiği şekilde kullanabilenlerin geleceklerini belirleme ayrıcalığına sahip olduğuna dikkat çekti.
“Her alanda hizmetlerin dijital ortamlarına aktarılması ile yazılıma olan talepte artış görüyoruz. 2019 yılında 565 milyar dolar büyüklüğe sahip olan küresel yazılım sektörü, gelecek 5 yılda yüzde 5 büyümesi ile 2024 senesinde 730 milyar dolar seviyesine yükselmesi bekleniyor,” ifadelerini kullanan Sayan, yazılım sektörünün ekonomide yarattığı zincirleme etkiyle de stratejik bir sektör konumunda yer aldığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
Yazılımda İlerlemek İçin İnsan Kaynağı, Kamu Teşviği ve Yerli Ürün Tüketimi Önemli
“Yazılım sektörü büyüklüğünün dünya ölçeğinde önümüzdeki 5 yılın sonunda 4 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Ülkemizin ise önemli bir potansiyeli mevcut. Bilişim sektöründe; ülkemizde var olan bilişimcilik kapasitesinin daha fazla kullandırılmasının sağlanması, genç nüfusun özendirilmesi için verilen teşviklerin yaygınlaştırılmasında, tematik ve sonuç odaklı olmasında fayda var. Bu itibarla biz, 2023 yılı hedeflerine ulaşmak için insan kaynağına yatırım yapılması, bilişim sektöründe faaliyette bulunacak daha çok şirketin kurulmasının teşvik edilmesi, kamu alımlarında bunların desteklenmesi ve yerli ürün tüketiminin özendirilmesi gerekiyor. Bunlar da öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.”
Sayan son olarak, 2020 yılında pandemi nedeni ile bulut bilişim ve güvenlik yatırımlarının bir önceki yıla göre yüzde 33’ten fazla artış gösterdiğini aktardı.
Açılış konuşmaları ardından başlayan oturumda; ‘Yapay zekanın, blokzincirin, bulutun, analitik ve büyük verinin öneminin giderek artması ve 5G ile değişen ekosisteme geçişin hızla değişen dünyaya adaptasyonu nasıl olmalı?’, ‘Dünya yazılım pazarından nasıl daha fazla pay alabiliriz? Mevcut destekler yazılım sektörünün desteklenmesi için nasıl kurgulanabilir?’, ‘Beyaz ve Mavi Yakalı’lardan sonra Metal Yakalı’lar ile nasıl bir gelecek bizi bekliyor?’, ‘Kişiselleşen Dünya: Giyilebilir teknolojiler, hands-free barkod okuyucuları, kişiselleşen tıp, finans, perakende ile bizi nasıl bir gelecek bekliyor?’, ‘Pandemi ile dijital altyapımızın birbirine “bağlılığı ve bağımlılığı” en üst düzeye ulaşmış iken siber şoklara hazırlanmak için neler yapmalıyız?’ , ‘Quantum Teknolojisi için neden geç kalmamalıyız?’, ‘5G, fabrika, endüstriyel tesisler, tarım, sürdürülebilirlik, yapay zeka (AI), sağlık, akıllı şehirler, genişletilmiş gerçeklik (XR) de nasıl bir değişim sağlayacak?’, ‘Veriye dayalı iş çağında, gerçek zamanlı veri aktarımı ile sağlanacak rekabet avantajları nelerdir?’ gibi konular tartışıldı.
Dünya Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz moderatörlüğünde; Philip Morris Sabancı Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren, NGN Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO İnanç Erol, Envivo MEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Gürhan Kalelioğlu, Huawei Türkiye Genel Müdürü Jing Li konuşmacı olarak ağırlandı.
“Dijital Dönüşüme Türkiye’den Liderlik Etmek Gurur Verici”
Pandemiyle birlikte hızlanan bir değişim süreci içinde olduğumuza dikkat çeken Philip Morris Sabancı Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren, “Teknolojinin değişim hızı devam ediyor. Bu değişimler içerisinde ihtiyaçlar da değişiyor. Firmaların bu değişimden kendisini soyutlaması mümkün değil.” ifadelerini kullandı. Geliştirdikleri veri tabanlı B2B modelin sektörde bir ilk olduğunu ifade eden Diren, artan operasyonel verimlilik sayesinde bu modelin Philip Morris International’ın (PMI) faaliyet gösterdiği farklı pazarlarda da uygulanmaya başlandığını aktardı: “180 pazarda faaliyet gösteren çok büyük bir yapıdan bahsediyoruz. Tamamen veri ile işleyen ve önemli ölçüde operasyonel verimlilik sağlayan bu iş modelinin farklı ülkelerde de uygulanmaya başlaması bize gurur veriyor.”
Diren, “Birkaç sene önce tohumlarını atmaya başladığımız dijital dönüşüm hareketi ile hem bizim iş modelimiz gelişti hem de birlikte ticari faaliyetlerimize devam ettiğimiz 150 bin bakkalımızın dijitalleşme ile iş geliştirmesine yönelik fırsatlar oluştu. Büyük firmalar olarak yeni fikirleri, teknolojileri geliştirmek kadar bu teknolojilerin geliştirildiği ekosistemlerde yer almak da önemli. 10’dan fazla start-up’la birlikte çalışıyoruz ve bu girişimlerin büyümesinden, karşılıklı gelişim fırsatları oluşturmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Biz nasıl yeni iş modellerine ve ortaklıklara uyum sağlıyorsak, bakkal esnafımızın da değişen çağa adapte olabilmesi için dijital yeteneklerinin artmasına yönelik programlar tasarladık. Üniversite iş birliği ile hayata geçirdiğimiz dijital okuryazarlık eğitimleriyle esnafa 30 bin sertifika verildi. Amacımız bütün bakkal esnafımızın dijitalleşmenin tüm nimetlerinden faydalanarak işini geliştirebilmesi.” dedi.
Türkiye’nin potansiyeline dikkat çeken Diren, aynı zamanda dijital dönüşümde ülkemize olan inancını yineledi:
“Ülkemizde birçok başarılı girişim görmeye başladık. Firmalar artık girişim ekosistemine hem odak hem de kaynak ayırıyor. Biz de ülkemizde bu girişimlerin artması için PMI çatısı altında oluşturulan 150 milyon dolarlık PM Equity Partner Fonu çerçevesinde yarışmalar düzenleyerek ve girişimcileri yakından takip ederek iş modelimize katabileceğimiz yeni fikirleri aramaya devam ediyoruz.”
Filiz Yavuz Diren, aynı zamanda dijitalleşmenin kadın istihdamında fırsatlar oluşturacağını belirtti: “Kadının iş gücüne tam katılımı ile potansiyelimiz tam olarak ortaya çıkacak. Kadının olmadığı hiçbir ekosistemin büyümesi sürdürülebilir değil. Dijitalleşme ile hem mevcut işler daha esnek hale geliyor, hem yeni iş kolları türüyor. Pandeminin etkisiyle geriye giden kadın istihdamında fırsat, dijitalleşmeden ve dijital odaklı iş kollarından oluşuyor.”
Geleneksel IT şirketlerin yanı sıra Amazon gibi şirketlerin verinin etrafında ana oyuncu olduğunu gözlemlediklerini belirten NGN Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO İnanç Erol, “Biz de bu noktada yabancı ortağımızla sistem entegrasyonu ile veri merkezi hizmetlerini birleştirip, tek noktadan kurumların güncel veri ihtiyaçlarını karşılamak üzere ülkemize dünya çapındaki yatırımımız olan Star of Bosphorus veri merkezimizi kazandırdık. Amacımız sadece Türkiye’nin değil bölgenin de verisini burada saklamak ve ülkemize sektörü katma değerli hizmetler sunmak istiyoruz. Ülkemizin gelişmiş veri merkezlerinden birisi olan merkezimizde 16 MW’lık enerji gücümüz ve 9,2’nin üzerindeki depremlere dayanıklı bir sismik izolasyon yapısı var” dedi ve şöyle devam etti: IDC, 2018 yılında dünyada 33 zettabaytlık veri oluştuğunu söylüyor. Bunun 2025 yılında 175 zettabayta ulaşması beklenirken, 2035 için beklenti 2 bin 142 zettabayt. 2019 yılında internet üzerinde sadece 2 zettabaytlık bilgi oluşmuş.
Kurumlar açısından verinin depolaması ve yönetimi de kritik bir noktaya gidiyor açıkçası. Yedekleyen, verileri iyi işleyen, koruyan şirketler rekabette bir adım öne geçiyor.”
“ABD’de Nisan 2021’de En Çok İndirilen Mobil Oyunların yüzde 20’si Türk Üretimi”
Türkiye olarak oyun teknolojileri, e-ticaret, fintek gibi pek çok alanda öncü konumunda olduğumuzu belirterek sözlerine başlayan Envivo MEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Gürhan Kalelioğlu, “Örneğin ABD’de geçtiğimiz ay en çok indirilen 100 mobil oyunun 20’si Türk oyun firmaları tarafından geliştirilmiştir. ABD’de herhangi bir pazarda yüzde 20’ye ulaştığımız tek pazar mobil oyun pazarı,” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Bir başka saptama; 2021 yılının ilk çeyreğinde Türkiye melek yatırımcılarından start-up’lar için 509 milyon dolar yatırım aldı. Son 6 yılın toplamından daha fazla bir rakam. Türkiye artık gerçekten global pazarda bir yer teşkil etmeye başladı.”
Kalelioğlu, Türkiye’den çıkan global ölçekte yatırım firmaları olduğunu ancak bazılarının Türkiye’de kurulup sonrasında merkezlerini Londra’ya veya Hollanda’ya taşıdıklarını tespitini de paylaştı.
“G20 Ülkeleri Yatırımlarını IT Altyapılarına Yönlendiriyorlar”
Pandemide endüstrinin birçok sorunla karşı karşıya kaldığına belirten Huawei Türkiye Genel Müdürü Jing Li, “Pandemi hayatımızı değiştirdi ve insanlar evden çalışmaya başladı. Bu izolasyon değişiklikleri tetikledi. Daha online yaşadılar ve dijital çözümler de beraberinde geldi. Aynı zamanda da veri trafiği çok fazla arttığı için altyapı anlamında sorunlar yaşanmaya başladık” dedi.
Medikal ve kargo şirketleri ile birlikte IT şirketlerinin de pandemi döneminde en çok çalışanlar arasında yer aldığını hatırlatan Li, “Pandemi döneminde ilgili tüm kurumlar internet bağlantılarının etkinliği için çalışmalar yürüttü. Operatörler özel çalışmalar gerçekleştirdi, evler için fiber çözümler bulundu. Dolayısıyla operatörler, fiber ev ürünlerine odaklandı. Her bir kullanıcının hizmete akıllı bir şekilde erişimi sağlanmaya çalışıldı. Birçok inovasyon yaşanan zorluklar karşısında ortaya çıktı,” dedi.
Geleceğe bakınca çok daha fazla önemli roller üsteleneceklerini belirten Jing Li, “Hayatımızı daha iyi hale getiriyoruz. Bütün G20 ülkelerine baktığımız zaman yatırımlarını IT altyapılarına yönlendirdiklerini görüyoruz. IT altyapılarının temelleri her yerde olduğu gibi Türkiye’de de çok önemli. Türkiye’ye bakınca karayolu, demiryolu ve havayolu altyapısı güçlü. Bunlar aynı zamanda bilginin burada toplanmasına da yardımcı oluyor. Dolayısıyla ne kadar fazla frekans, sıklık meydana gelirse ve fiber kaynağı olursa o kadar fazla insanın hayatını iyileştirir.” dedi