SİVİL DÜŞÜNCE - ÖZEL RÖPORTAJ 
Semra POLAT


IKBY'de faaliyet gösteren KDP Türkiye Temsilcisi Omar Merani, Sivil Düşünce Genel Yayın Yönetmeni Semra Polat ile yaptığı röportajda önemli açıklamalarda bulundu. Semra Polat, Merani ile yaptığı röportajda IKBY'nin bağımsızlık referandumu, DAEŞ ve PKK terörü, IKBY ve Türkiye ilişkilerine dair önemli sorular sordu.

KDP Ankara Temsilciliği Türkiye’de hangi yılda açıldı?

Biz ilk olarak Körfez Savaşı sırasında, 1991’de Türkiye ofisimizi açtık.

Türkiye ve IKBY arasında ekonomik ve siyasi ilişkiler oldukça iyi. Ben, Irak Kürdistan bölgesine, Duhok, Zaxo ve Hewler’e gittiğimde hemen her reklam panosunda Türkiye firmalarını görüyorum. Otellerde kullanılan çarşaflar, sabun ve terliğe kadar ne ararsanız Türkiye malı. Türk iş yerleri de oldukça fazla. Bu durum iki ülke ilişkileri bakımından oldukça önemli gelişmeler. Türkiye ve IKBY arasındaki ekonomik ilişkiler ne düzeyde?

Buna cevap verebilmem için geriye gitmem gerekiyor. Bildiğiniz gibi 1991’de Irak’ta ambargo vardı. Biz, iki ambargo altında yaşadık. Dünyaya açılmamız için sadece bir kapı vardı. Özellikle 1992, 1995, 1996 ile 2003’e kadar Duhok, Hewler ve Süleymaniye’ye gittiğinizde kendinizi Türkiye’de hissederdiniz. Türk firmalarından beyaz eşya, gıda…vd her ürün Türkiye üzerinden geliyordu. Türkiye ile ilişkilerimizin daha da iyi olması için çalıştık.

IKBY şu anda özerk bölge. Mesut Barzani, bağımsızlık için referanduma gidileceğini açıkladı. Süreç nasıl işleyecek?

Biz Kürt partileri, Türkmen ve Hristiyanlar dahil referandum için özel bir ofis oluşturuyoruz. Eylül ya da Ekim ayında referanduma gideceğiz. Bağımsızlık hakkımızdır. Biz, hiç kimseden bize bağımsızlık vermesini beklemiyoruz. Bağımsızlık bizim hakkımızdır. Zaten biz bağımsız yaşıyoruz. 1991’den beri hükümet merkezinin bölgede hiç etkinliği yok; biz kendimiz yürütüyoruz.


IKBY’nin güvenlik sistemi de iyi çalışıyor. Örneğin ben Irak Kürdistan bölgesine gittiğimde kendimi güvende hissediyorum. Sokakta gezerken güvenlik görevlileri yanımıza gelerek bir şikayetimizin olup olmadığını soruyor.

Allaha şükür bizim güvenlik personelimiz iyi çalışıyor. Çünkü biz biliyoruz ki ateşin arasında yaşıyoruz. Bu nedenle daha dikkatli olmamız ve daha çok çalışmamız gerekiyor.

IKBY’ni ve Barzani yönetimini zora sokan bir DAEŞ terörü var. Bunun yanında PKK terörü ile de başa çıkmaya çalışıyor. Peşmergeler her iki örgütle de savaşıyor. PKK, Şengal’e girdi. Barzani yönetiminden ve peşmerge komutanlarından PKK’ya uyarılar yapıldı. Bu iki terör örgütüne yönelik nasıl bir mücadele veriliyor?

Maalesef biz, PKK ile sıkıntı yaşıyoruz. PKK’nın yaptığı gayri meşrudur. PKK’nın Şengal’de kalması mümkün değil. Çünkü halk, PKK’yı istemiyor. Şengal’den çıkanlar geri dönmüyor. Çünkü Şengal halkı Duhok ve Erbil’deki mülteci kamplarında yaşıyorlar. Buralarda yaşamak çok zor. Şengal’in büyük bir kısmı DAEŞ’ten temizlendi. Ancak Şengal halkı geri dönmüyor çünkü PKK’dan korkuyorlar. Diyorlar ki, PKK bizim gençlerimizi alıyor, kızlarımızı alıyor.

DAEŞ'in Şengalli kadınları aldığını biliyoruz. PKK’da mı alıyor?

PKK alıyor. Savaş için gençleri ve kızları alıyor. Ondan dolayı biraz sıkıntı var.

PKK’nın IKBY ve Barzani yönetimi ile ne alıp veremediği var? Türkiye ile yapılan ekonomik işbirliğinden dolayı mı? Petrol anlaşmasından dolayı mı?

PKK, Kürtlerin menfaati için çalışmıyor. PKK yanlış yerlere çalışıyor. PKK başka ülke ve kişilerin menfaati için çalışıyor.