ABD’de politika yapıcılar 900 milyar dolarlık mali teşvik paketi konusunda uzlaşmaya varmış olsalar da mutasyona uğradığı belirtilen korona virüsün yeni kısıtlamaları beraberinde getirmesi piyasaların haftaya zayıf bir tonda başlamasına neden oluyor. Öte yandan, küresel olarak yatırımcıların önemli bir kısmının Noel dolayısıyla tatilde olması nedeniyle işlem hacimlerinin ve volatilitenin haftanın devamında belirgin şekilde geri çekilmesini bekliyoruz. Haftanın ilk üç işlem gününde kapalı piyasa olmasa da kimi ülkelerde iki güne yayılan tatil nedeniyle özellikle haftanın ikinci yarısında varlık fiyatlarında sert fiyat hareketlerinden uzak yatay bir seyrin hâkim olacağını tahmin ediyoruz. Kaldı ki, tatil etkisinin gelecek hafta yeni yıl ile devam edecek olması da piyasaların yılın sonuna kadar durgun kalabileceğine yönelik sinyaller veriyor.

 

 

 

Makroekonomi tarafında ise bu hafta ABD’den GSYH, PCE endeksi, dayanıklı mal siparişleri ve yeni konut satışları gibi önem derecesi yüksek veriler gelecek. Ancak piyasaların veri odaklı hareket edeceği bir haftada olduğumuzu düşünmüyoruz. Bu nedenle verilerin varlık fiyatlarında hareketlilik yaratma potansiyelini son derece düşük buluyoruz.

 

 

 

Haftanın en önemli konu başlığını ise Perşembe günü gerçekleştirilecek olan PPK toplantısı oluşturuyor. Hatırlanacağı gibi Kasım ayında enflasyon rakamı hem piyasa beklentisi (%1,0) hem de Kasım ayları ortalamasının (%0,75) belirgin şekilde üzerinde (%2,3) artış göstermişti. Gerçekleşen rakamlara göre hesaplandığında bir önceki ay %2,8 seviyesinde bulunan reel politika faizi yüksek Kasım ayı enflasyonu ile birlikte %0,85 seviyesine geriledi. TL’nin azalan reel faiz desteğinin etkilerini zaman zaman hissettiğini de düşünürsek TCMB’nin Perşembe günü azalan bu desteği yeniden artırmak için bir kez daha faiz artırıma gitmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Bu noktada anket sonuçları politika faizinde 100 ila 200 baz puan arasında faiz artırımına işaret ediyor. Hatırlanacağı gibi TCMB 2021 yılı para ve kur politikası metninde faiz koridoru ve geç likidite penceresinin para politikası aracı olarak kullanılmayacağını net şekilde belirtmişti. Bu da faiz artırımına ihtiyaç duyulması halinde bunun dolaylı adımlar yerine doğrudan politika faizi üzerinden yapılacağı anlamına geliyor.

 

 

 

BEKLENTİLERİMİZ

 

Yurtdışındaki zayıflık Borsa İstanbul açısından da risk yaratıyor. Korona virüs tedbirlerinin yeniden artırılması haftaya başlarken hisse senetleri açısından risk yaratırken bu durum Borsa İstanbul’a da negatif yansıyabilir. Teknik açıdan bakıldığından endeksin 1385-1410 puan arasında sıkıştığını görüyoruz. Bu bandında hangi tarafa doğru kırılacağının kısa vadeli yön açısından belirleyici olacağını düşünüyoruz. Öte yandan, Perşembe gününden itibaren yurtdışında birçok önde gelen piyasa erken kapanacak ve tatil etkisi gelecek haftaya kadar uzanacak. Dolayısıyla küresel piyasaların Noel tatilinin etkisinde olduğu süre zarfında Borsa İstanbul’un genel hatlarıyla durgun bir performans sergileyeceğini tahmin ediyoruz., Korona virüs riski artmaz ise destek bölgesinin üzerinde tutunan endeksin tatillerin sona ermesi ile birlikte yukarı yönlü hareket etme eğilimini ise koruduğunu görebiliriz.

 

 

EUR/USD 1,22’den uzaklaşmamaya çalışıyor. ABD’de mali teşvik paketinde uzlaşma sağlanmış olsa da artan korona virüs tedbirleri nedeniyle daralan risk iştahı paritenin geçen hafta test etiği seviyelerin altında seyretmesine neden oluyor. Teknik açıdan ise paritenin 1,2180’in üzerinde tutunup tutunamayacağını izleyeceğiz. Haftanın devamında ise Noel tatilinin etkisiyle EUR/USD’deki hareketlerin ivme kaybederek durgunlaşmasını bekliyoruz. Bu kapsamda riskler daha da artmaz ise mevcut seviyelerden anlamlı şekilde uzaklaşılma ihtimalini düşük buluyoruz. Tatil etkisinin geride kalmasının ardından ise gerek tahvil faizleri arasındaki farkın gerekse korona virüse ilişkin gelişmelerin paritenin seyri üzerinde belirleyici unsurlar olarak çalışmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

 

 

 

TL PPK toplantısını bekleyecek. Gerek Fed toplantısında verilen güvercin mesajlar gerekse mali teşvik paketine ilişkin beklentiler nedeniyle dolar üzerinde oluşan baskı gelişmekte olan ülke para birimleri açısından geçtiğimiz hafta boyunca lehte bir zemin yaratmıştı. Ancak artan korona virüs riski nedeniyle yatırımcıların riskli olarak kabul edilen varlıklardan uzaklaşması gelişmekte olan ülke para birimlerinin haftaya zayıf bir başlangıç yapmasına neden oluyor. Yine de TL’nin gerek PPK toplantısı öncesindeki faiz artırımı beklentileri gerekse 2021 yılı para ve kur politikası metninde TCMB’nin piyasa dostu olarak nitelendirebileceğimiz mesajlar vermesi ile kazanımlarını önemli ölçüde koruduğunu görüyoruz. Teknik açıdan bakıldığında ise 7,65’in altında kalınması durumunda kurun 7,50 seviyesini hedefleyebileceğini düşünüyoruz. Ancak TL’nin daha net bir yön tayin etmek için özellikle PPK toplantısından çıkacak kararları bekleyeceğini tahmin ediyoruz

 

 

Ons altın haftaya 1900 dolar sınırında başlıyor. Gerek ABD’de politika yapıcıların mali teşvik paketi üzerinde uzlaşma sağlaması gerekse mutasyona uğradığı belirtilen korona virüsün yeni kısıtlamaları beraberinde getirmesi değerli metallerde yukarı yönlü eğilimin güç kazanmasını sağlarken ons altının 1900 dolar sınırına yaklaştığını görüyoruz. Teknik göstergeler 1910 doların üzerinin test edilme potansiyelinin yüksek olduğuna işaret ediyor. Ancak özellikle haftanın ikinci yarısında ons altının da küresel piyasalardaki durgunluğun etkisini hissederek dar bir bant aralığında işlem göreceğini tahmin ediyoruz. Öyle ki, haftanın ikinci yarısında yurtdışında birçok ülkenin tatil dolayısıyla işlemlere kapalı olması nedeniyle ons altında işlemlerin dar bir bant aralığına sıkışması şaşırtıcı olmayacaktır.

 

Kaynak ÜNLÜ Menkul

Hibya Haber Ajansı