Orta Doğu’da yer alan basın kuruluşlarının gündeminde Sedat Peker ve açıklamalarına geniş yer verdi.

Arap basınında yer alan haber içeriğinde, ‘’Sürgün edilmiş bir Türk mafya babasının videoları Ankara'yı baskı altına sokarken, son videosunda devlet yolsuzluğuyla ilgili ciddi iddialar yer alıyor.
Dubai'de yaşayan Sedat Peker, Türkiye'nin önde gelen siyasi isimleriyle ilgili iddialarıyla gündeme geliyor ve sosyal medyayı sallıyor.
Videoları, hükümetle olan derin bağlantılarını ortaya çıkarmayı ve geçen yıl hapisten çıkan rakip mafya lideri Alaattin Çakıcı lehine kendisini itibarsızlaştıranlardan intikam almayı amaçlıyor.
Peker'in videoları o kadar ünlü oldu ki, IMDb tüm "bölümleri" biyografi, suç ve gerçekliğiyle bir TV mini dizisi olarak listeledi.
Pazar günü yayınlanan yedinci videosunda Peker, ülkenin eski içişleri bakanı ve emniyet müdürü Mehmet Ağar'ın 1993 yılında bombalı araç saldırısında araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu suikastına karıştığını iddia etti.
Peker, "Mumcu öldürüldüğü sırada olay yerine ilk giden kişi Ağar'dı" dedi.
Mumcu, hükümetteki yolsuzluklar ve Türkiye'nin istihbarat teşkilatı ile yasadışı Kürdistan İşçi Partisi'nin sözde ilişkileri hakkındaki derinlemesine hikayeleriyle tanınıyordu. Ağar o zaman şöyle demişti: "Sadece bir tuğla çıkarırsak, tüm duvar yıkılır."
Yakın zamana kadar hükümetle yakın ilişkileri olan Peker, Türk bakanları ve aile üyelerini uluslararası uyuşturucu kaçakçılığına karışmakla da suçladı.
Yaşadığı oteli değiştirdi, çünkü resmi bir ekibin onu bulmak için BAE'ye geldiğini söyledi.
"Beni kullanarak çok para kazandılar. Şimdi her şeyin farkındayım. Çok yazık oldu. Artık kimse beni kendi çıkarları için kullanmayacak." dedi.
Bomba iddialarından bir diğeri de, Türkiye'nin eski başbakanının oğlu Erkam Yıldırım'ın Güney Amerika ülkesini Türkiye'ye yeni bir uyuşturucu rotası haline getirmek için Sık sık Venezuela'ya ziyaretlerde bulunduğuydu.
Geçen yıl Kolombiya, Türkiye'ye gitmeden önce tek bir operasyonda 4,9 ton kokain ele aldığını duyurmuştu. Peker'e göre, bu operasyon Türkleri Venezuela üzerinden kazançlı geçişlerden yararlanarak uyuşturucu rotasını değiştirmeye ve alternatifler bulmaya itti.
"Erkan Yıldırım Ocak ayında Venezuela'ya gitti ve dört gün orada kaldı. Sonra Şubat ayında tekrar oraya gitti ve dört gün boyunca tekrar kaldı." dedi. "Venezuela'ya yöneldiler. Kolombiya'dan oraya kaçırmak kolaydır, çünkü Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi'nin orada hiçbir kontrolü yoktur. Suriye'nin Lazkiye karakolu da ABD'nin kontrolüne konmaz."
Gelecekte Dominik Cumhuriyeti'nden de uyuşturucu sevkiyatı olacağını çünkü Venezuela'dan kokain taşıyan kuru yük gemilerinin yeni sevkiyat rotası altında orada durmak zorunda kaldığını söyledi.
Suç lordu eleştiren Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu da tehdit etti. Peker, "Sizi o kadar küçülteceğim ki kibrit kutusuna sığacaksınız" dedi. "Boynuna köpek zinciri taktıktan sonra seni yürüyüşe çıkaracağım."
Soylu, Peker'in iddialarını reddetti.
Peker'in arkasında İran, güneydeki Mersin ili, Türkiye'nin Sabiha Gökçen havalimanı ve Suriye gibi kelimelerin yer aldığı beyaz tahta izleyicilerin dikkatini çekti.
Ancak Peker'in kendilerine atıfta bulunmadığı gibi, bir sonraki çıkışında Türkiye'nin İran ile petrol, silah ve kara para aklama konusundaki ilişkilerine odaklanacağına inanılıyor.
Araştırmacı gazeteci Mustafa Hoş, Peker'in son iddialarıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında Sanayi Bakanı Mustafa Varank ve Tarım Bakanı
Bekir Pakdemirli'ye kritik sorular yönelttikten sonra işten atıldı.
Gazeteci, hükümetin iddialara yanıt vermeyi planlayıp planlamadığını sorarak, Soylu'nun adının "vahim ahlaki hatalarla ilişkilendirilmeye dönüştüğünü öne sürdüğü'' ifadelerine yer verildi.