Şubat ayında TÜFE %0,70 olan beklentilerin üzerinde %0,91 artış gösterirken, yıllık bazda TÜFE Ocak’taki %14,97 seviyesinden Şubat ayında %15,61’e yükseldi.

ÜFE ise aylık bazda %1,22 artış gösterirken, yıllık artış bir önceki aydaki %26,16 seviyesinden Şubat ayında %27,09’a yükselmiş oldu.

TÜFE tarafında, sağlık %3,00, gıda ve alkolsüz içecekler %2,57, lokanta ve oteller 1,32 ile en çok artış gösteren sektör grupları olurken, en fazla düşüş gösteren gruplar ise %2,32 ile çeşitli mal ve hizmetler ve 0,93 ile giyim ve ayakkabı grupları oldu.

 

ÜFE tarafında ise en fazla artış %9,43 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları ürünleri, %6,10 ile mobilya hariç ağaç ve mantar ürünleri gruplarında gerçekleşirken, en fazla düşüş ise %2,66 ile metal cevherleri grubunda gerçekleşti.

 

Dolar/TL’nin seyrine bakıldığında ekonomi tarafında yapılan değişikliklerin ardından atılan adımlar ile kur tarafında 8,50 seviyesinden 6,89 seviyesine kadar geri çekilmeler meydana geldi. Ancak geçtiğimiz hafta ABD 10 yıllık faizlerinin %1,6 seviyelerine kadar yükselmesi ve yurt içindeki siyasi olaylar gelişmekte olan ülkelerin para birimleriyle birlikte Türk Lirası’nın da Dolar karşısında değer kaybetmesine sebep oldu. Yılın başından beri gelişmekte olan para birimleri arasında en iyi performansı gösteren Türk Lirası’nın kayıplarda negatif ayrıştığını gördük ve kur 7,50 seviyelerine kadar yükseliş yaşadı. Hafta başında ABD faizlerinin %1,4’lere gerilemesi ve pandemi ile gelen tedbirlerin gevşetilmesi ile kur şimdilik 7,30’larda dengelenmişe benziyor.

 

Küresel piyasalar ve BİST100 endeksi tarafında ise bu haftaya risk iştahı yüksek başlandı. ABD’de 1,9 trilyon dolarlık teşvik paketinin Temsilciler Meclisi’nden geçmesinin ardından ABD Başkanı Joe Biden’ın senatörlere paketi onaylama çağrısı yapması piyasalara olumlu yansıdı. Gerçekleşen Kabine Toplantısı’nda tedbirlerin gevşetilmesi ve kurdaki geri çekilmeyle birlikte BİST100 endeksi pozitif seyrediyor.

 

TCMB tarafından yapılan faiz artırımları sonrasında gelen piyasaya güven veren açıklamalar ve doğru iletişim politikasıyla birlikte Başkan Naci Ağbal’ın sıklıkla vurguladığı ‘’sıkı para politikasındaki duruşun enflasyonda kalıcı düşüş görene kadar sürdürüleceği” mesajları TCMB’nin gevşeme konusunda aceleci olmayacağını gösteriyor. Yılın ilk yarısında faizlerin yüksek seyretmesini ve hatta gerekirse ek sıkılaştırmaya dahi gidilebileceğini düşünüyoruz.

 

TCMB’nin 18 Mart’ta Şubat’ta Para Politikası Kurulu toplantısında en önemli gündem maddesi jeopolitik riskler ve siyasi konular birlikte coronavirüs salgını ve buna ilişkin oluşan ekonomi adımları olacaktır. 18 Mart’ta gerçekleşecek PPK toplantısında faiz artırımı öngörmüyoruz

Kaynak İnfo Yatırım

Hibya Haber Ajansı