İsrail, Lübnan'ın başkent Beyrut'u hedef aldığı saldırılarda, Dahiya semtindeki sıralı binalara düzenlenen saldırıda, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın da bulunduğu ana karargahın vurulduğu iddiaları gündeme geldi. Bu saldırı, bölgedeki gerilimi artırırken, uluslararası toplumun tepkisini çekti.

Beyrut’ta yaşananlar, güvenlik endişelerini derinleştirirken, bölgesel istikrar için kaygı verici bir durum oluşturmaya devam ediyor.

İsrail'in saldırılarının ardında Nasrallah'ın öldürüldüğü iddiaları üzerine Suriye'de muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde halk sokaklara çıkarak kutlama yaptı. Sevinç çığlıklarının atıldığı kutlamalarda, önümüzdeki günlerin ne getireceği ise belirsizliğini sürdürüyor.

SURİYELİ MUHALİFLER, NASRALLAH'IN ÖLÜMÜNE NEDEN SEVİNİYOR?

2011 Mart'ında Suriye'de Baas Partisi rejimine karşı başlayan gösteriler, Beşar Esed yönetimi tarafından sert bir şekilde bastırıldı. Bu süreçte, İran’ın Tahran-Şam-Beyrut üçgenindeki "Şii hilali" projesi ciddi bir tehdit altına girdi. Hizbullah, Esed rejiminin çöküşüne göz yummayarak 2012'den itibaren Suriye iç savaşına aktif olarak müdahil oldu ve 2013’te bu durumu resmen kabul etti.

Lübnan sınırında muhaliflerle yaşanan çatışmalara katılan Hizbullah, rejimin ayakta kalmasına önemli katkılarda bulundu. Ancak, bu süreç örgütün üzerinde olumsuz etkilere de yol açtı. Savaşlar sırasında yüzlerce milisini kaybeden Hizbullah, Lübnan'da giderek artan bir tepkiyle karşılaştı ve örgüte katılımda düşüş gözlemlendi. 2006’daki İsrail zaferinin ardından elde ettiği popülarite, Suriye’deki sivil halka karşı yürüttüğü şiddet nedeniyle sarsıldı.

Ayrıca, Hizbullah’ın yönetim kademesindeki kayıplar da dikkat çekici. İran’dan gelen silahların bir tehdit olarak algılandığı İsrail, gerçekleştirdiği hava saldırılarıyla çok sayıda Hizbullah komutanını hedef aldı. Tüm bu gelişmeler, Hizbullah’ın bölgedeki etkisini ve meşruiyetini ciddi şekilde zayıflattı.

 

Sivil Düşünce