Amrani, iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik öneme sahip olduğunu, bu nedenle siyasi gelişmelerden bağımsız olarak çok iyi olmaya devam edeceklerinin bir göz önünde olduğunu vurguladı.
Amrani, özellikle İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasındaki üçlü işbirliği planının ve ABD'nin katılımıyla uzantılarının yanı sıra bölgesel aktörlerle ilişkilerin öneminden bahsetti. Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın İsrail ve Filistin bölgelerindeki çatışma günlerinde bölgeye yaptığı ziyarete atıfta bulunan Amrani, bunun asıl amacı Yunanistan'ın bölgede bulunduğunu belirtmek olan bir misyon olduğuna işaret etti. Ayrıca İsrail'i destekleyen biri olarak algılandı.
Bay Amrani ayrıca East Med boru hattı hakkında da konuştu. İsrail'in boru hattının uygulanmasını ekonomik, enerji ve daha geniş stratejik nedenlerle desteklemeye devam ettiğine dikkat çekmekle birlikte, uygulama takviminin çok önemli olduğunu vurguladı. İsrailli diplomat, "Şimdi yapılmazsa, daha sonra uygulanması gerçekçi olmayacaktır." dedi. Türkiyeile ilgili olarak Amrani, İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi sorusunun kendi tarafında değil, Ankara'da gündeme alınması gerektiğine işaret etti. Aslında Türkiye'nin kendisini bölgede bir güç olarak konumlandırdığını, İslam'ı kullandığını ve müslüman dünyasındaki nüfuzunu genişletmek için İsrail'i kullandığını kaydetti. Bu konuda daha genel bir yorumda da bulunan Erdoğan, 'Türkiye'nin stratejisini görmezden gelmenin bölgedeki herhangi bir ülke için yanlış olacağına' işaret etti. "Duvarların Koruyucuları Operasyonu"na (Hamas ile çatışmada İsrail Güçleri Operasyonu) kapsamlı bir şekilde atıfta bulunan Yetkili, son çatışmaların Hamas tarafından Filistin topraklarında güç elde etmek amacıyla başlatıldığına işaret etti. Amrani, bu amaca ulaşmak için Hamas'ın Filistinlileri ve İsraillileri mağdur ettiğini söyledi. "Masumların her kaybı kedere neden olur. Asla çocukları hedef almayacağız." diyen Amrani, Hamas'ın bunun yerine sivilleri "canlı kalkan" olarak kullandığını belirtti.