Sivil Düşünce / Analiz
Lübnan'daki Hristiyanlar, özellikle de El-Kataib Partisi gibi gruplar, geçmişten bugüne İsrail ile zaman zaman örtük ya da açık ilişkiler kurarak Lübnan’daki Müslüman nüfusa karşı bir denge unsuru oluşturma çabasında olmuştur. Lübnan'ın çok katmanlı siyasi yapısı, Hristiyan ve Müslüman nüfuslar arasında karmaşık bir ilişkiyi beraberinde getiriyor.
Lübnan'daki El-Kataib Hıristiyan Partisi Genel Sekreteri Sirj Da'er, basına yaptığı açıklamasında, "İsrail, 2006'dan beri Hizbullah'a karşı olası bir savaşa hazırlanıyor, Hizbullah İsrail'e saldırmasaydı bu olmazdı. İsrail saldırıya uğradı. İsrail neden Ürdün'e saldırmıyor? Mısır'a? Neden BAE ile barış yapıyor?" ifadelerini kullandı. Muhabirin, "Ne, İsrail'le normalleşme mi istiyorsunuz?" sorusuna yönelik açıklamasında Da'er, "Öncelikle utanılacak bir şey değil!" şeklinde yanıtladı.
Sirj Da'er'in açıklamaları ve Lübnan'da tarihsel süreç
1975-1990 yılları arasında süren Lübnan İç Savaşı, bu etnik ve mezhepsel bölünmenin en açık göstergelerindendi. Bu süreçte, İsrail, Lübnan'daki Hristiyan gruplarla temas kurarak, Hizbullah ve Filistinli direnişçilerin etkisini kırmayı hedeflemişti. Özellikle 1982 yılında gerçekleşen İsrail’in Lübnan’a müdahalesi sırasında, Hristiyan Phalangist milisleri, Sabra ve Şatilla kamplarında İsrail’in desteğiyle büyük bir katliam gerçekleştirmişti. Bu katliam, İsrail'in Lübnan'daki Hristiyan gruplarla iş birliği yaparak Müslüman nüfusa karşı bir güç oluşturma stratejisini gözler önüne sermişti. O dönemde İsrail, El-Kataib gibi Hristiyan grupları destekleyerek kendi güvenliği açısından Hizbullah ve diğer direniş gruplarını zayıflatmak istiyordu.
Serge Da'er’in açıklamaları, bu tarihin yansımalarını günümüzde de görmemize neden oluyor. Da'er, İsrail'in Hizbullah'a karşı bir savaş hazırlığında olduğunu belirtirken, Ürdün, Mısır ve BAE gibi Arap ülkeleriyle barış ilişkilerine işaret ediyor. Bu açıklamalar, Hristiyanlar arasında, Lübnan'da İsrail’le normalleşmenin meşru bir seçenek olabileceği fikrini de ortaya koyuyor. Tarihte Lübnan Hristiyanlarının İsrail’le kurduğu ilişkiler ve bugün Da'er’in İsrail’le normalleşme yanlısı açıklamaları, Lübnan’da olası bir Hristiyan-Müslüman ayrışmasının habercisi olabilir.
Ancak bu tarz bir ayrışma, Lübnan'ın karmaşık demografisi ve mezhepsel dengeleri açısından ciddi riskler barındırıyor. Lübnan’daki Hristiyan nüfusun İsrail ile iş birliği yapması, ülkenin genelinde daha büyük gerilimlere yol açabilir ve farklı mezhepler arasındaki ilişkileri daha da karmaşık hale getirebilir.