Binyamin Netanyahu, İsrail'de hükümet kuracak çoğunluğu bulamadı. Netanyahu'ya göre Rivlin, Çarşamba günü merkez olarak kabul edilen Yair Lapid'e hükümeti kurma yetkisi verdi. İsrail'in Mescid Aksa'ya saldırıları Ramazan'da gerçekleştiriliyor ancak son saldırı da bu sürece bağlanabilir ve aynı zamanda Arap parlamenterlerin desteğine ihtiyacı var.

Şeyh Cerrah'taki evlerinden uzaklaştırılmak istenen ailelerin itirazları Pazartesi günü mahkemedeki dava ileri bir tarihe ertelendi. Bu akşam zirvede devam eden tırmanış ve saldırılarla konu bölge ve dünya kamuoyunun gündemine sağlam bir şekilde oturdu. Arapları çekecek çatışmalar daha fazla İsrail vatandaşını zorluyor. Hem de Filistinlilere bedelini ödetmek pahasına.

Konunun Filistin seçimleriyle ilgili yönü de önemli. Yapılacak görüşmeler olayların seyrini de beliryelecek. Netanyahu'nun siyasi hesabı tutabilir. Ancak bölgesel dengeleri sarsan yeni bir dalganın tetiklendiğini görüyoruz. 2011'den farklı olarak salgının kendisini daha da yoksullaştırdığı Ortadoğu ülkeleri yeni büyük güçlerin sahaya iinmesini ve geniş çaplı çatışmaları engelleyebilir.

Lapid ile bir araya gelen Arap partisi, çatışmaları gerekçe göstererek koalisyon müzakerelerini dondurdu. Netanyahu'nun hesapladığı gibi, yeni bir gelişme olmadıkça, İsrail'de çatışma ve güvenlik atmosferinde beşinci bir seçim ufukta görünebilir.

Ra'am Partisi'nin, İsrail'in işgali altındaki Doğu Kudüs'te Filistinlilere yönelik saldırıları artarken merkezci Yeş Atid partisinin lideri Yair Lapid ile temaslarını dondurma kararının ardından Binyamin Netanyahu'nun aşırı sağcı koalisyonunun yerini yeni bir İsrail hükümetinin alma olasılığı darbe aldı.

Lapid, Netanyahu'nun İsrail'in iki yıl içinde dördüncü kez seçilmesinin ardından koalisyonu bir araya getirememesi üzerine hükümet kurmaya çalışması için kendisine 28 gün süre tanıyan görevi geçen hafta Cumhurbaşkanı Rivlin'den almıştı.

Ra'am'ın başkanı Mansour Abbas, dün gece yaptığı açıklamada, Gazze'deki tırmanış ve Kudüs'teki gerginlikler ışığında hükümet kurma müzakerelerinin durdurulduğunu duyurdu. Kuşatma altındaki enklav dün işgal jetleri tarafından bombalanırken, işgal altındaki Doğu Kudüs'te İsrail güçlerinin El Aksa Camii'ne baskın düzenleyerek 300 Filistinlinin yaralanmasına yol açmasıyla tarihinin en kötü şiddet olaylarından bazıları yaşandı.

Üst düzey bir Ra'am yetkilisi Kan 11 News'e verdiği demeçte, Lapid'in hükümet kurma görevi sona ermeden önce müzakerelere devam edip edemeyeceklerini bilmediklerini ve bunun tırmanışın boyutuna bağlı olduğunu söyledi.
Bu gelişmenin Netanyahu'yu devirme ve İsrail'i iki yıl içinde beşinci seçimine itme şansını azaltması muhtemel.

Sivil Düşünce Genel Yayın Yönetmeni Semra Polat'ın son köşe yazısında da değindiği gibi, İsrail'de Mart ayından bu yana hükümetin kurulamaması, yaşanan iç siyasi kaosu iç savaşa çevirdi.

Makaleyi okumak için tıklayınız.

Netanyahu'nun planları tutar mı bilinmez ancak Hamas'ın İsrail'de büyük yaralar açtığı ve demirkubbeye büyük zarar verdiği kesin. Böylece İsrail sadece saldırılarla başa çıkmak zorunda kalmıyor aynı zamanda dünya kamuoyu ve işgal ettiği yerlere yerleştirdiği Yahudilerin gözünde zedelenen itibarını daha büyük güç gösterileriyle onarmaya çalışıyor.  

Eski Kudüs Büyük Müftüsü ve El Aksa Camii vaizi Şeyh İkrima Sabri, Netanyahu'nun Yahudi yerleşimcileri memnun etmek ve başbakanlık görevini güvence altına almak için El Aksa'ya yapılan acımasız saldırı emrini verdiğini söyledi.

Sabri, dün yaptığı açıklamada, İsrail işgal güçlerinin Netanyahu'nun talimatıyla yerleşimcileri memnun etmek için El Aksa Camii'ne saldırdığını, böylece başbakanlık görevinde kalacağını söylemişti.

 

 

Sivil Düşünce Haber Portalı

Middle East Monitor