Sivil Düşünce - Analiz

İsrail hükümeti, Gazze'ye yönelik gerçekleştirilen saldırılarının üzerinden tam 100 gün geçti. Bu 100 günde çoğu bebek ve çocuk olmak üzere 24 bin sivil katledilirken, bunlardan 117 basın mensubu ise aileleri ile birlikte nokta atışıyla öldürüldüler. Tek amaçları Gazze'de yaşananları tüm çıplaklığı ile dünyaya bildirmek olan basın mensupları, İsrail tarafından öldürülerek kanıtların ortadan kaldırılmasını hedefliyor. 

İsrail hükümeti yayımladığı basın bültenleri ile tamamen olasılıklar ve varsayımlar üzerinden tezler üreterek dünya kamuoyunu yanıltmaya ve hedef şaşırtmaya çalışıyor.

İsrail, Hamas tarafından İHA satın alınması ve "suç unsurlarıyla" işbirliği içeren eylemler gerçekleştirildiği iddiasıyla Gazze’ye saldırmaya devam ediyor. İsrail, üst düzey örgütsel liderlerin komutası altında faaliyet gösterdiğini düşündüğü Hamas’ın, Orta Doğu, Afrika ve Avrupa'da saldırıların planlanması ve yürütülmesinde aktif olarak yer aldığına inanıyor. İsrail hükümetinin paylaştığı bilgilerde14 Aralık 2023'te, Danimarka ve Alman güvenlik ve infaz yetkilileri, Avrupa'da şu anda adli işlemleri devam eden şüphelilerin kapsamlı bir şekilde tutuklandığını duyurdu. Paylaşılan bilgilerde, İsrail hükümetinin sürdürdüğü istihbarat çabaları sayesinde, Hamas'ın dünya çapındaki masum sivilleri hedef alarak şiddet içeren faaliyetlerini yurt dışına genişletme çabalarını açığa çıkaran önemli bilgiler ortaya çıkarıldığı iddiasında bulunuldu. İddianın devamında, İsrail'deki ve uluslararası düzeydeki örgütler arası güçlerin ortak çabaları sayesinde Hamas'ın “terörist” faaliyetlerine ilişkin kapsamlı ve ayrıntılı bir genel bakışı ortaya çıkardıkları duyuruldu. İsrail hükümeti, Lübnan'daki Hamas komutanlarından operasyonel altyapıdaki operatörlere kadar operasyonel alanlara, saldırı hedeflerine ve olaya dahil olan kişilere ilişkin bilgilerin verildiğini söyledi. İsrail hükümetinin yayımladığı basın bildirileri tamamen iddialar ve olasılıklar üzerine kurulu zira İsrail, Hamas’ın İsveç'teki İsrail Büyükelçiliğine saldırı niyeti, İHA'ların satın alınması ve Avrupa'daki suç örgütleriyle işbirliğine ilişkin ek bilgiler elde edildiği savunuyor. İsrail hükümetinin iddiaları arasında; Hamas’ın İran rejiminin faaliyetlerinden ilham aldığını ve ne pahasına olursa olsun İsrail'in, Yahudilerin ve Batı'nın çıkarlarını hedef alma isteklerinin olduğunun bilindiği vurgulanıyor. İsrail hükümeti, Mossad, ISA ve IDF’nin uluslararası güvenlik ve yaptırım organlarıyla koordinasyon içinde olduğunu, Hamas ve benzeri diğer örgütlerin saldırı niyetlerini engelleme konusundaki kararlılıklarını sürdürdüğü belirtiliyor. İsrail hükümeti, Yahudi halkının güvenliğini koruyarak bu eylemlerin hesap verebilirliğini sağlayacaklarına inandıklarını savunurken bugüne kadar 24 bini aşkın Gazze’li sivilie yönelik uyguladıkları sistematik katliamı görmezden geliyor.

İSRAİL GENEL KURMAY BAŞKANI'NIN AÇIKLAMASI

İsrail Genel Kurmay Başkanı Herzi Halevi, saldırıların 100. günü münasebetiyle açıklama yayımladı. Halevi açıklamasında, Gazze saldırılarını "kutlama" olarak değerlendirirken, Hamas'ın suçlu sayılması için ellerinden gelen herşeyi yapacaklarını vurguladı. 

Halevi'nin yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:

"Bugün, Güney Komutanlığı'nın muharebeyi sürdürme ve askeri baskıyı artırma planlarını onayladık. Baskı, Hamas'ın dağıtılmasına ve rehinelerin geri getirilmesine yol açacak.. Bu baskı ve yalnızca o, birçok rehinenin geri dönmesini sağladı. Savaşın başlamasının yüzüncü gününü kutlayacağız. Yüz gün Rehinelerin halen Gazze'de zalim Hamas teröristleri tarafından tutulduğu bir bölgede, onları geri getirmek için çoğu gizli olmak üzere her türlü yolu kullanıyoruz ve hepsini geri verene kadar da bunu yapmaya devam edeceğiz. Bu görev henüz tamamlanmadı. Her dakikanın kritik öneme sahip olduğunu biliyorum ve buna kayıtsız kalmıyoruz. Rehinelerin geri dönüşü için zaman daralıyor, bir an bile unutmuyor ve bu asil hedeften vazgeçmiyoruz.

Halevi, dünyanın en büyük katliamını görmezden gelerek yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Gerçek sonuçlara ulaşmak için, düşman topraklarında faaliyet göstermeye devam etmeli, gerçek sonuçlar getirmeyecek gibi görünen ateşkes için gasp girişimlerine izin vermemeliyiz. Baskı uygulamaya devam etmeliyiz ve yaptığımız da tam olarak budur. Hamas liderliği umutlarını ateşkese bağlıyor ve bu anın yakın olduğuna inanıyor. Son derece adil hedefler için kararlı ve ısrarlıyız. Bu hedeflere ulaşmak karmaşıktır ve uzun zaman alacaktır; bunu ilk andan itibaren söylemiştik. Hamas'ı dağıtmak için sabır hem gerekli hem de esastır. Bugün Gazze'de dört savaş tümeni faaliyet gösteriyor. Kuvvetler, plana uygun olarak sahada ilerliyor ve harekât yöntemlerini göreve, araziye ve düşmana göre uyarlıyor. Hamas'ın kuzey şeridindeki askeri yapısının sökülmesini tamamladık ve şimdi güçler bu alandaki başarıyı derinleştirmek ve sürdürmek için misyonlara başlıyor. Orada hala teröristler var, biraz altyapı var, vurmaya, takip etmeye, yok etmeye devam edeceğiz. Çabalarımızın odağını Şeridi'nin merkezine ve güneyine kaydırdık; burada, bugün de dahil olmak üzere, İsrail'in iç cephesine yönelik füzeler de dahil olmak üzere, gerçek bir askeri endüstri olan yer üstü ve yer altı silah üretim tesislerini açığa çıkardık. Bunların yok edilmesi, ileride güçlenmelerin önlenmesi açısından çok önemli ve şunu anlamak da önemli ki, sahada manevra yapılmadan bunu yapmak mümkün olmazdı. Güçler, altyapıyı baştan sona ve metodik bir şekilde söküyor ve aynı zamanda çok karmaşık bir alanda teröristleri havadan, denizden ve karada cesur yüz yüze çatışmalarla ortadan kaldırmaya devam ediyor. Mücadelenin ilerlemesi kapsamında, seferberlikleri tüm devletin övgüsüne layık olan yedek güçlerin bir kısmını serbest bıraktık. Siz sevgili yedek askerler, İsrail toplumunda örnek bir grupsunuz. Elbette 2024'te de size ihtiyacımız olacak. Bunu, sizin için ve daha az önemli olmayan, bu dönem boyunca evlere bakan aileleriniz için, tanınma ve uygun tazminatın yanı sıra hazırlık için yeterli bir süre içinde yapacağız. Çeşitli arenalarda, farklı yoğunluklarda, eş zamanlı olarak mücadele yürütüyoruz. Her yerde faaliyet gösteriyoruz. Bizi öldürmeye çalışanlara karşı dokunulmazlık olmayacak: Ne Gazze'de, ne Yahudiye'de, ne Samiriye'de, ne de Orta Doğu'daki diğer arenalarda.

"BEDEL ÖDEYECEKLER"

"Hizbullah, İran adına "Hamas'ın kalkanı" olmayı seçmiştir ve biz de bundan giderek daha fazla bedel talep ediyoruz. Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların sona ermesini, kuzeydeki sürtüşmenin sona ermesini şart koşan, artan bedeller ödeyecektir. Bu durum bundan sonra da böyle oldu ve olmaya devam edecek. Kuzeydeki güvenlik gerçekliği bu günlerde şekilleniyor. Radwan teröristlerini sınırdan uzaklaştırıyoruz ve Hizbullah'ın yıllar içinde oluşturduğu kapasiteye darbe vuruyoruz. Lübnan hava sahasında özgürce faaliyet gösteriyoruz ve tespit ettiğimiz her türlü tehdidi vuruyoruz. Güney Lübnan bölgesi bir savaş bölgesidir ve Hizbullah orada faaliyet gösterdiği sürece de öyle kalacaktır. Hizbullah, ağır bir bedel karşılığında tüm Lübnan devletini bir savaş alanına dönüştürme riskiyle karşı karşıya. Bugün bile savaşa hazırız ve yeteneklerimizi sürekli geliştiriyoruz. Güvenlik durumunu, bölge sakinlerinin kuzeyde ve güneyde evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlayacak şekilde değiştirmeye kararlıyız. Yahudiye ve Samiriye'de topluluklar halinde ve eksenler boyunca günün her saati faaliyet gösteriyoruz. Savaş sırasında benzeri görülmemiş sayıda saldırı faaliyeti gerçekleştirdik ve bazıları terör saldırısı düzenlemeye giden teröristleri yakaladık. Topluluklarla birlikte her olayı araştırıyor ve savunmalarını güçlendiriyoruz."