Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC'de biz dizi ziyarette bulunacak. Ziyaretleri kapsamın Kıbrıs Meclis'inde de konuşma yapacak Erdoğan, müjde vereceğini belirtti. Konuya ilişkin açıklamasında Erdoğan,  "Bunun yanında yine Kuzey Kıbrıs'a müjdesini orada parlamentoda vermek istiyoruz, şimdi verirsem yanlış olur, güzel bir adımımız var, ön çalışmalarını bitirdik. Salı günü de yine Kuzey Kıbrıs'ta malum her yıl yaptığımız törenlerimiz var. Törenlerimizi de orada geniş bir heyetle yapmak suretiyle salı akşamı tekrar yurda döneceğiz. Temennim odur ki bu yılki merasimlerimizle en güzel şekilde, gerek Ada'ya gerekse tüm dünyaya dünya barışının tesisi için mesajlarımız olacak." i ifadelerini kullanmıştı.

Doğu Akdeniz'deki enerji paylaşımları açısından önemli bir ziyaret

Maraş'a ikinci ziyaretini gerçekleştirecek olan Erdoğan, Milli Ağa ve Restorasyon Camii'nin açılışını gerçekleştirecek. 

Geçitkale'de SİHA merkezinin kurulacağını da belirten Erdoğan'ın Gazimağusa kenti yakınlarında Türk donanmasının kullanacağı yeni bir deniz yapısının inşasını ilan edeceği tahmini üzerinde duruluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğalgaz ve petrol arama çalışmaları kapsamında sismik gemiler geçen yıl Kıbrıs açıklarında bir dizi araştırma ve sismik araştırma gerçekleştirdi. Doğalgaz rezervi konusunda da Erdoğan'ın müjde vermesi de bekleniyor.

FRANSA'NIN TUTUMU

Kıbrıs Rum tarafının Fileleftheros gazetesinin geçtiğimiz günlerde yaptığı haberde, Fransa'nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Salina Grenet-Catalano'nun dün Kıbrıs Rum Meclis Başkanı Annita Dimitriu tarafından kabul edildiğini yazdı.

Habere göre, ülkesinin Fransız Büyükelçisi; Türk tarafının Kıbrıs'ta iki devletli çözüm pozisyonunu reddettiğini söyledi.

AB

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB'nin Kıbrıs'ta iki devletli bir çözüm önerisini asla kabul etmeyeceğini belirterek, "Bir süre önce Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüştüm ve planlanan ziyaret konusunda çok nettim, bu ziyaretin nasıl sonuçlanacağını izlemek konusunda çok hassasız." dedi. 

ABD

ABD'de yaşayan Yunan ve Rum diasporasından 10 sivil toplum kuruluşu, ABD Başkanı Biden'a yazdıkları mektupta yeni ve yenilenen tehditlerden duydukları derin endişeyi dile getirerek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçen yıl adanın kalıcı parçası olan Kıbrıs'a iki devletli çözüme desteklerini açıkça ifade ettiler. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Maraş'ın statüsünü değiştirme girişimi, onun çözüm müzakerelerinin yeniden başlamasına kayıtsız kaldığını ve Kıbrıs'a "iki devletli" bir çözümü teşvik etme girişimlerinin BM yasalarını ihlal ettiğini gösteriyor. Kıbrıs'a karşı daha fazla saldırganlığa karşı uyarmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a açık bir mesaj göndermenizi ve Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin tehdit altındaki egemenliği için cezai ve ağır sonuçlarla karşı karşıya kalacağını talep ediyoruz." ifadeleri yer aldı. 

“TÜRKİYE'YE KARŞI EYLEM GEREKİYOR”

Mektupta ayrıca, "Türkiye'nin Maraş konusunda geri adım atmadığına işaret edilen mektupta, "Türkiye'ye yönelik basit bir söylem veya eleştiri artık yeterli değil, bir an önce harekete geçmek gerekiyor. Durum böyle devam ederse Sayın Bakanım, Devlet Başkanı." Erdoğan Kıbrıs'ta Kıbrıs halkı için bir felaket olacak "iki devletli" bir çözüm aramaya devam edecek. Birleşmiş Milletler'i Maraş üzerindeki yargı yetkisini kullanmaya çağırıyoruz." denilerek 1975'te ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosuna atıfta bulunuldu. 

Türkiye'nin tüm askerlerini Kıbrıs'tan çekmesi gerektiği vurgulanarak, "Türkiye'nin 1974'te Kıbrıs'ı işgali önemli bir olaydır. Tehdit Kıbrıs'ın Egemenliğidir... Türkiye 1974'te Kıbrıs'ı işgal ettiğinde, Türkiye'yi yatıştırmak isteyen Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, krizi çözecek herhangi bir adım atmayı reddetti. Sizin (Biden) gibi senatörlerin desteğiyle Kongre, Bay Kissinger'ın itirazlarına yanıt verdi. Buna rağmen Şubat 1975'te Türkiye'ye silah ambargosu uygulamaya başladı. ABD, 1974'te Kıbrıs'ta yaptığı hatayı yapmamalı. Son olarak, Türkiye'nin Kıbrıs'tan askerlerini çekmesi gerektiğinin belirtildiği mektupta, “1974 işgali sırasında atalarımızın el konulan toprakları ve mülkleri üzerindeki iddiaların göz ardı edilmemesini sağlamalıyız. Türkiye'ye, Kıbrıs'tan son askerini çekmediği sürece uluslararası toplumun tam üyesi olarak tanınmayacağı mesajını vermeliyiz. Birleşik Devletler Başkanı'na uzun yıllardır birleşik, özgür ve barışçıl bir Kıbrıs'ın ateşli bir destekçisi olduğunu hatırlatarak, Kıbrıs'ın ABD dış politikasında daha yüksek bir politika önceliği haline getirmek için eşsiz bir konumda olduğunu söylüyoruz." denildi.

KKTC

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, hemen her fırsatta Türkiye çıkarlarının ortak olduğunu, bunun yanında kan bağlarının da bu çıkarları daha da güçlendirdiğini ifade etti. Tatar, geçtiğimiz günlerde TRT'ye konuk olduğu programda yaptığı açıklamada, "Kıbrıslı Türklerin tarihinde bir gün vardır. O da 20 Temmuz 1974'tür. Bu tarih, Mehmetçiğin adaya ayak basması ile siz gazilerin orada bizim mücahitlerimiz ile verdiği mücadele ve sonunda Kıbrıslı Türklerin bağımsızlığına, özgürlüğüne kavuşabilmesidir. Onun için 20 Temmuz'u bir kez daha iki hafta öncesinden kutlamaya başladık." dedi.

Tatar açıklamasının devamında, "Kıbrıs'ta bir vatan, bir devlet ve bir Cumhuriyet bunların sayesinde olmuştur. Hiçbir zaman şehitlerimizi, gazilerimizi unutmayacağız. Kıbrıs'ta oynanan oyun, federal temelde bir anlaşmayla Kıbrıs'ın bir bütün olarak Avrupa Birliğine dahil edilmesi, Türkiye'nin de Kıbrıs'tan bir bakıma çıkarılması. Bizim gönlümüz buna asla müsaade etmez. Çünkü Kıbrıs davası, bizim Türkiye Cumhuriyeti ile yürüttüğümüz müşterek bir dava. Bu müşterek davanın yürütülmesinde çok bedeller ödenmiş çok şehitler verilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti çok fedakarlıklar yapmıştır. Kıbrıs Türklerinin başı dik, geleceğe umut ve güven içerisinde bakabilecekse, varlığımızı sürdürebileceksek Türkiye ile her daim ilişkilerimizin daha da pekişmesi, Türkiye'nin garantörlük haklarını sonuna kadar sürdürmesi ve dolayısıyla tek vücut olarak bu siyasetin kabul görmesi gerekmektedir. 47 yıl önce 20 Temmuz'un o sıcak sabahında Kıbrıs'a adım attığınızda 47 yıl sonra oranın Cumhurbaşkanının buraya gelip sizlere sesleneceğini ve bu kadar duygu yüklü bağların gelişeceğini düşünmek belki hayalin de ötesindeydi. Ama şu anda bu gerçek olmuştur" diye belirtti.

Sivil Düşünce Haber Portalı