Sivil Düşünce / Rapor
İsrail'in Lübnan'a yönelik artan ölümcül saldırılarından kaçan aileler; çocuklarını, anne babalarının kucaklarına sıkıştırarak, valizlerini arabaların tavanlarına bağlayarak ve arkalarından yükselen koyu dumanlarla birlikte mazilerini de geride bırakarak belirsiz bir geleceğe doğru yola çıkıyorlar.
Arabalar, minibüs ve kamyonetler sivillerin bir kısın eşyaları ve insanlarla dolu halde belirsizliğe doğru yola çıkıyorlar. Bazen bir araçta birkaç nesil (dede, nine, anne, baba, çocuklar, bebekler) var. Bazı aileler ise üstlerine yağan İsrail bombaları karşısında yalnızca en temel ihtiyaçlarını yanlarına alarak hızla Güney Lübnan’dan kaçmaya çalışıyorlar.
Bazı siviller ise yanlarına sadece önemli evrak ve belgelerini alarak bir daha geri dönemeyeceklerini bile bile evlerine son kez bakarak araçlarına biniyor ve oradan hızla uzaklaşıyorlar.
İsrail ve Lübnan Hizbullah'ı, 7 Ekim’de başlayan Gazze'deki savaşın geçen yıl Hizbullah'ın müttefiki Hamas'ın saldırısıyla başlamasından bu yana sınır ötesinden karşılıklı ateş açıyorlar. Ancak İsrail son bir haftada askeri operasyonlarını daha fazla yoğunlaştırarak büyük çaplı bombardıman yağdırdı.
Bombardıman saldırıları Lübnan'ın daha fazla bölgesine yayıldıkça, İsrail ordusu adına insanlara kendi güvenlikleri için evlerini terk etmeleri yönünde önceden kaydedilmiş telefonlar gelmeye başladı.
Güney Lübnan’dan kaçanlar nereye gideceklerini bilmedikleri için ilk durakları Beyrut oluyor. Beyrut’a gitseler dahi nerede kalacakları bile meçhul zira akrabası olanlar onların evlerine misafir olabilir ancak akrabası olmayanlar için işler daha da zor
Güney Lübnan’dan kaçanlar yolda birbirlerine teselli vererek “Üzülmeyin, her şey düzelecek. İnşallah tekrar evlerimize geri döneceğiz!” dese de bu sözler yollarda heder olan kişilere çok da inandırıcı gelmiyor.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, bombardımanda 270'ten fazla kişinin öldüğünü belirtirken, bir yetkili bunun 1990'da iç savaşın sona ermesinden bu yana ülkedeki en ölümcül gün olduğunu söyledi.
İsrail, Hizbullah bağlantılı yaklaşık 800 hedefi vurduğunu ve vurduğu binalarda Hizbullah’a ait silahların bulunduğunu bildirdi.
Beyrut’ta da artarak devam eden endişe hakim; çocuklar korkuyor, gelecek belirsiz, öğrenciler eğitim haklarından mahrum kalıyorlar.