Başkent Postası Televizyonunda yayınlanan Siyasi Görüş programında Ömer Polat'ın sorularını yanıtlayan Türkistan Milli Meclisi Başkanı Seyit Türmtürk, önemli açıklamalarda bulundu.
Tümtürk, Doğu Türkistan'da insanlık dramının yaşandığına dikkat çekerek, Çin'in müslüman Türklere yönelik soykırım uyguladığını ifade etti.
Tümtürk'ün açıklamaları şöyle:
''Doğu Türkistan’ı 72 yıldır işgal edilen Çin yönetimi tarafından sistematik bir baskı ve asimilasyon politikası uygulanıyor. Bunun sonucu olarak da 72 yıllık baskı ve zulme ek olarak son 4 yıldır Tibet valisini Doğu Türkistan’a bölge valisi olarak atamasıyla birlikte soykırım uygulanıyor. Dünya da bunu soykırım olarak tanıyor; başta Amerika, Kanada, Norveç, Almanya gibi ülkeler. Bazıları da parlamentolarında Çin’in Doğu Türkistan’daki uygulamalarını soykırım olarak tanımlıyor.
Asıl üzücü olan, maalesef Türk dünyası ve İslam dünyası ne kınama metni yayımladı ne de soykırım kararı aldı ne de Çin ürünlerine karşı bir boykot kararı alabildiler. Bu bizi üzüyor. Tabii ki Çin’in yalnız Doğu Türkistan’a değil önümüzdeki dönemde, önümüzdeki yıllarda Asya’ya ve tüm dünyaya ekonomik, askeri ve siyasi bir tehdit ve tehlike oluşturacağını gören dünya, Çin’in yumuşak karnı olan Doğu Türkistan meselesini gündeme getirerek insan hakları ihlallerini ve soykırımı gündeme getirerek Çin’e dur demekte. Birleşmiş Milletler, ‘’Bir milyondan fazla Uygur Türkü kampta ve cezaevinde. Bunlar sistematik bir şekilde işkenceye tabi tutuluyor, insan hakları ihlallerinin olduğu böyle bir ortamda kamplar ve cezaevleri kapatılarak Uygur Türkleri serbest bırakılsın’’ sözü BM ve Avrupa Parlamentosu raporlarına yansımıştır.
Çin, Uygur Türklerine yönelik işkence olmadığına dair iddiasını kanıtlamak için Cumhurbaşkanımıza davet geldiği halde 2 yıldan bu yana Türkiye’den Çin’e bir heyet gidebilmiş değil.
Türk dünyasının doğu Türkistan ile ilgili hiçbir yaklaşımı yok maalesef. Şangay iş birliği teşkilatında Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan gibi beş Türk Cumhuriyeti üye. Çin, Şangay İş Birliği Teşkilatı’nı, Doğu Türkistan’ın egemenliğini engellemek ve Sovyetler Birliği’nin parçalanmasındaki süreci Doğu Türkistan’da görmek istemediği için o örgütü kurdu. Yapılan anlaşmaların ilki, bir protokol imzalandı. Sınır aşan teröre karşı iş birliği, bölücülüğe karşı iş birliği…vd gibi isimler adı altında anlaşmalar imzalandı. Bundaki ana gerekçe, Doğu Türkistan’ın bağımsızlığını engellemek ve kardeş Türk cumhuriyetlerini kardeş Doğu Türkistan’dan uzaklaştırmak.
Dünya kamuoyu Doğu Türkistan’daki zulmü dile getirerek Çin’e karşı bir baskı unsuru olarak kullanırken, Türkiye niye suskun kalıyor? 25 Mart’ta Çin Dışişleri Bakanı, Türkiye’ye gelecek. Acaba bizim Dışişleri yetkililerimiz, Avrupa’nın takındığı tavrı, söyledikleri sözleri Çinli mevkidaşına söyleyip Uygurların Doğu Türkistan’daki soykırımı dile getirecek mi? Merakla bekliyoruz
Çin’in soykırımını Batı’nın insafına terk etmek Türkiye’ye yakışmaz.
Aksi taktirde hem doğu Türkistan’ı kaybeder hem de itibarını kaybeder. TBMM’de Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım ve uygulamalarıyla ilgili Meclis Araştırma Önergesi AK Parti’den ret, Milliyetçi Hareket Partisi’nden ise çekimser oylarıyla reddedilmiştir. Bu, bizi üzmüştür.
Doğu Türkistan’da 5 milyondan fazla Müslüman Türk kampta ve cezaevinde. Onların mahremlerine, hanelerine, evlerine 1.600 bin Çinli erkek gece konaklamak kaydıyla yatılı olarak ‘’kardeş aile projesi’’ adı altında yerleştirilmiş, kamp ve cezaevinde işkenceyle öldürülen kardeşlerimizin organları çekişti ülkelere satılmakta, İslam dünyasına ‘’helal organ’’ diye pazarlanmakta, kızlarımız zorla Çinlilerle evlendirilmekte, 5-6-7 yaşlarındaki çocuklarımız Çin’in ıslah evlerinde, yetimhanelerinde domuz eti yedirilmekte. Mankurtlaştırılmakta. Bu çocuklarımız gelecekte Komünist Parti’ye sadık birer köle, kendi vatanına, anne babasına ve dinine birer hain olarak yetiştiriyor.''
Haber: Sivil Düşünce Haber Portalı
sivildusunce.com