İşi gücü 'asmak, kesmek, kelle uçurmak' olan ‘bildiginiz Türk Solu’ son sayısında gene yankı uyandıran bir başlığa yer verdi; ‘’Asılacak adamsın ulan!’’ Kim mi? Tabii ki Tayyip Erdoğan! Halkın %50’sinin oyunu alan ve tek başına iktidar olan bir partinin Genel Başkanını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı!
Bu güne kadar darağaçlarına dilek çaputu niyetine çok devlet adamı, fikir ve özgürlük adamı ve genç fidanlarımızı bağladı bu ülke. Adnan Menderes ve Deniz Gezmiş’in acısı hala hafızalardan silinmemişken her ayar vermek istedikleri kişiyi asmakla tehdit etmek büyük bir onur sayılır oldu bu ülkede.
Yalnızca Türkiye’de mi? Tabii ki hayır; çok değil daha birkaç yıl önce Saddam Hüseyin de idam edilerek ‘’hak yerini bulmuş’’ idi.
Ortadoğu’nun makus talihi haline gelen idam sehpaları ülkemizde de çok sayıda büyük ve tarihi şahsiyetin canını aldı. İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Said ve yakınları, Seyit Rıza, Ankara’daki Çıkrıkçılar yokuşunda boylu boyunca kurulan onlarca idam sehpasında asılan insanlar/insanlarımız!
Türk Solu Dergisi bu kadarla da kalmıyor; ‘’ ''vesayetsiz asarlar adamı. barzani’nin dedesini astığımız gibi! şeyh sait’i astığımız gibi! asılacak adamsın ulan… asılacaksın ulan… asılacaksın… bu kadar asi̇t..!!'' yazarak insan kanı damlayan kalemleriyle halkın nefretini bir kez daha kazandılar.
Basitliğin bu kadarına da pes doğrusu! Türk Solu adlı bu dergi ne yazdığının farkında olmadığı gibi, Türkçe imla kurallarından da bihaber gibi görünüyor. Zira yazım hataları, imla kurallarını hiçe sayan bir anlayışla yazdıkları dergilerini yine kendileri gibi bihaber okuyucularına sunuyorlar.
***
Bu kadar mı? Sosyal medya hesabından Muhammed Peygamber’e hakaret eden Today's Zaman Gazetesi Yazarı İbrahim Öztürk Tweet’lerinde ‘‘Türkiye için tek çıkış yolu var. AK Parti'ye derhal kapatma davası açılmalı’’ gerektiğini yazdı. Geçtiğimiz on yıl içerisinde Ak Parti’nin cemaate ve ehline yardımlarını unutmuş olduğunu ve ‘’Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür’’ sözünün ne kadar da doğru olduğunu bir kez daha anlamamızı sağladı -Peygambere hakaret eden bir ateist yahut Müslüman olmayan cenahtan birileri tarafından yapılsa idi bu kadar rahat dolaşamayacaktı pek tabii! Yani demek oluyor ki; on parmağınızı mum yapsanız, biri sönse ‘’hiç yanmamıştı ki’’ diyecekler!
Ak Parti’nin ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar yapmaya muktedir oldukları halde yap(a)madıkları birçok eksikleri olabilir. Hepimizin bağrına kor ateş gibi düşen Roboski katliamı hala açıklığa kavuşturulmamış olabilir lakin bu saatten sonra Türkiye Cumhuriyeti’ni kim yönetirse yönetsin, iktidardaki siyasi parti hangisi olursa olsun o melun idam sehpasına çıkarmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecek! Buna en başta demokrasiye inanan halkımız ve bizler müsaade etmeyeceğiz!
Bu güne kadar darağaçlarına dilek çaputu niyetine çok devlet adamı, fikir ve özgürlük adamı ve genç fidanlarımızı bağladı bu ülke. Adnan Menderes ve Deniz Gezmiş’in acısı hala hafızalardan silinmemişken her ayar vermek istedikleri kişiyi asmakla tehdit etmek büyük bir onur sayılır oldu bu ülkede.
Yalnızca Türkiye’de mi? Tabii ki hayır; çok değil daha birkaç yıl önce Saddam Hüseyin de idam edilerek ‘’hak yerini bulmuş’’ idi.
Ortadoğu’nun makus talihi haline gelen idam sehpaları ülkemizde de çok sayıda büyük ve tarihi şahsiyetin canını aldı. İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Said ve yakınları, Seyit Rıza, Ankara’daki Çıkrıkçılar yokuşunda boylu boyunca kurulan onlarca idam sehpasında asılan insanlar/insanlarımız!
Türk Solu Dergisi bu kadarla da kalmıyor; ‘’ ''vesayetsiz asarlar adamı. barzani’nin dedesini astığımız gibi! şeyh sait’i astığımız gibi! asılacak adamsın ulan… asılacaksın ulan… asılacaksın… bu kadar asi̇t..!!'' yazarak insan kanı damlayan kalemleriyle halkın nefretini bir kez daha kazandılar.
Basitliğin bu kadarına da pes doğrusu! Türk Solu adlı bu dergi ne yazdığının farkında olmadığı gibi, Türkçe imla kurallarından da bihaber gibi görünüyor. Zira yazım hataları, imla kurallarını hiçe sayan bir anlayışla yazdıkları dergilerini yine kendileri gibi bihaber okuyucularına sunuyorlar.
***
Bu kadar mı? Sosyal medya hesabından Muhammed Peygamber’e hakaret eden Today's Zaman Gazetesi Yazarı İbrahim Öztürk Tweet’lerinde ‘‘Türkiye için tek çıkış yolu var. AK Parti'ye derhal kapatma davası açılmalı’’ gerektiğini yazdı. Geçtiğimiz on yıl içerisinde Ak Parti’nin cemaate ve ehline yardımlarını unutmuş olduğunu ve ‘’Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür’’ sözünün ne kadar da doğru olduğunu bir kez daha anlamamızı sağladı -Peygambere hakaret eden bir ateist yahut Müslüman olmayan cenahtan birileri tarafından yapılsa idi bu kadar rahat dolaşamayacaktı pek tabii! Yani demek oluyor ki; on parmağınızı mum yapsanız, biri sönse ‘’hiç yanmamıştı ki’’ diyecekler!
Ak Parti’nin ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bugüne kadar yapmaya muktedir oldukları halde yap(a)madıkları birçok eksikleri olabilir. Hepimizin bağrına kor ateş gibi düşen Roboski katliamı hala açıklığa kavuşturulmamış olabilir lakin bu saatten sonra Türkiye Cumhuriyeti’ni kim yönetirse yönetsin, iktidardaki siyasi parti hangisi olursa olsun o melun idam sehpasına çıkarmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecek! Buna en başta demokrasiye inanan halkımız ve bizler müsaade etmeyeceğiz!