semra @ sivildusunce.com

 

Tarih sayfalarında Marie Antoinette’nin ‘ekmek yoksa pasta yesinler’ dediği öne sürülerek Fransız Devrimi’nin fitilinin ateşlenmesini sağlayan meşhur sözdür. Bugün bu sözü tüm dünyaya tekrar hatırlatan Ekmel bey oldu. Benzer bir devrimi ateşleneceğini hayal edenler Polyannacılık yaptıklarını geçte olsa anladılar.


Cumhurbaşkanı seçimlerine az zaman kala çayı adayı Ekmel bey bugün basının karşına geçti ve konuşmasını yaptı. Ekranı başından Ekmel bey’in konuşmasını dinleyen 75 milyon ve sosyal medya takipçileri büyük bir hayal kırıklığına uğradı diyebilirim. Son zamanların en fazla aforizması ve metaforu Ekmel bey için hem dillerden hem de sosyal medyadan döküldükçe döküldü.
Seçim bildirgesi her ne kadar ‘iyi’ ve kapsayıcı bir içerikte hazırlanmıştıysa da önündeki yazılı kağıdı bile okuyamayan Ekmel bey tarafından tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Hazırlanan seçim metnini daha önce okumadığı her halinden anlaşılan Ekmel bey, seçim logosu ile de 80’li yılların GAP projesini anımsatıyordu. ‘Kopyalar her zaman aslını yaşatır’ sözünden mütevelli, seçim logosuyla rahmetli Özal’ı, seçim sloganı ‘iş-aş Haydar Baş’ ile Haydar Baş’ı, konuşmasıyla da Demirel’i aratmadı.


Anadil konusunda ‘anadil konuşulmalı’ diyerek bir anlamda çözüm sürecini destekleyen Ekmel bey MHP kanadına ters düştü. Bilindiği üzere çözüm sürecinde anadil konusunda tavır koyan MHP bunun ülkeyi ayırmaya yönelik bir girişim olacağını savunmuştu.
Ekmel bey bugünkü konuşmasını on yıllar önce yapsaydı hiç şüphesiz Cumhurbaşkanı olurdu. Zira o yıllarda iki anahtarlı seçim vaatleri gırla giderken, en çok vaatte bulunan kişi halk tarafından seçilince de darbeler ve katliamlar birbirini kovalıyordu.
Günümüz Türkiye’sinde  beklentimiz ne iki anahtar ne de ekmeğin karneyle alındığı yıllara geri dönüş. Tek beklentimiz; daha müreffeh, huzur ve güç vaat eden Türkiye.


Bir Ekmeğin Oy Yüzdesi
Ekmel bey ‘ekmek için Ekmeleddin’ ile ‘en kötü seçim sloganı’ dalında Oskar’ı kazanabilir lakin Türkiye’ye hiçbir suretle Cumhurbaşkanı olamaz. Olamaz diyorum, kesin konuşuyorum, zira bu tespiti yapmamı bugünkü konuşmasıyla Ekmel bey onaylamış oldu. Sağ'lı-Sol'lu birleşip fındık kabuğunu dolduramayacak akıl terazilerini milletin seyrine sundular bugün. ‘Bidon kafalı göbeğini kaşıyan, gerici, örümcek kafalı’ diyerek aşağıladıkları ve hor gördükleri halk, bugün acıyarak bir devrin adamlarına son kez baktı.
‘Ekmek’ sloganı ancak gelişmemiş beşinci dünya ülkeleri tarafından cazibe haline gelebilir. Türkiye gibi dış borcunu kapatmış, büyük projelere imza atan ve yüz yıldır devam eden Kürt meselesinde elini değil bedenini taşın altına koyarak büyük bir ilke imza atan Başbakan Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı olarak tercih edecektir.
10 Ağustos günü Türkiye’nin miladı olacak.
Seçim sonucu: %52 ile Tayyip Erdoğan, %35 ile Ekmel bey, %8 ile Selahattin Demirtaş olacak diye  tahmin ediyorum. Bu sonuca göre yeni Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aynı zamanda Türkiye’nin ilk başkanlığını yapacak. Eski vesayet sisteminin sonu gelirken Türkiye yeni bir çağ açacak.


Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerinde inşa edilen yeni Başbakanlık binasına da Cumhurbaşkanı ve yeni Devlet Başkanı sıfatı ile Tayyip Erdoğan yerleşecek. Bu yenilik ve değişim bu kadarla da kalmayacaktır elbette, AK Parti içerisinde 17 Aralık ve sonrasında ‘devran dönerse’ diyerek korkan ve sünepelik yapanların da tasfiyesi anlamına gelecek.


Beş parti ve bu partiler içerisinde MHP iktidara geçmiş ve yarı iktidar olmayı kısmen de olsa başarmış CHP de varken, Ekmel bey gibi zayıf vizyonlu ve pasif bir adayı çıkarmaları Tayyip Erdoğan’ın daha da güçlenmesinden başka bir işe yaramadı.