Davutoğlu’nun istifa kararıyla birlikte AK Parti’de ve dahi Türkiye’de yeni bir dönem başlamış oldu.
Türkiye’nin sırtında kambur gibi duran ve miadını doldurmuş olan parlamenter sistemin sonuna gelindi. İngiltere’nin yönetim sistemi olan parlamenter sistem, bu güne kadar Türkiye’nin sorunlarını çözüme kavuşturmadığı gibi git gide kronikleşen bir yapıya dönüştü.
Parlamenter sistemin siyasi ve ekonomik alanda Türkiye’yi nasıl bir darboğaza ittiğinin en son örneğini Davutoğlu’nun istifa sürecinde gördük. İki başlılık, siyasi ve ekonomik alanda ülkeyi dar boğaza sürüklüyor. Bu sorunun önüne geçmenin tek yolu ise başkanlık sistemidir; Türkiye tipi başkanlık sistemi.
Türkiye, başkanlık sistemine geçişte ‘Partili Cumhurbaşkanı’ ile kısa süreli bir geçiş süreci yaşayacak, başkanlık sistemine geçişte ise hem siyasi hem de ekonomik alanda güçlenecek. AK Parti’nin kurucusu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaseten ve ülkenin yönetiminden uzak tutulması Türkiye’nin menfaatine olmadığı gibi, bölge açısından da zayıflamaya neden oluyor. Zira İslam Alemi ve bölgede ezilen halkların tek umut olarak gördükleri tek lider Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Yeni anayasa ile meclisten geçecek olan başkanlık sistemiyle birlikte Türkiye’de mali reformlar hız kazanacak.
Kuvvetler ayrılığı ilkesi, mevcut parlamenter sistemde tam anlamıyla işlevsel değil. Başkanlık sistemiyle birlikte yasama, yürütme ve yargının işlevselliği artacak ve kuvvetler ayrılığı ilkesi daha güçlü bir şekilde hayata geçecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen her fırsatta dile getirdiği 2023 vizyonu, başkanlık sistemi ile birlikte daha da güçlenecek. Milletvekillerinin sırf genel başkanları öyle istiyor diye parmak kaldırdığı genel kurul oylamaları, başkanlık sistemi ile birlikte zorunluluk olmaktan çıkarak demokratik ve özgürlükçü bir hale gelecek.
***
Geçiş sürecinde başbakan kim olacak?
Davutoğlu’nun istifa etmesi ve aday olmayacağını beyan etmesinin ardından belirlenen kongre süreci başlamış oldu. Perşembe günü genel başkanın adı duyurulduktan sonra pazar günü AK Parti kongresiyle birlikte teşkilat içerisinde köklü değişiklikler yapılması bekleniyor. Genel başkanın kim olacağı konusunda kulislerde konuşulan isimler arasında Numan Kurtulmuş, Binali Yıldırım, Berat Albayrak ve Bekir Bozdağ yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Binali Yıldırım’ı başbakanlık koltuğunda görmek istediği uzun zamandır konuşuluyor, bu bir sır değil; hatta başbakanlık için Binali Yıldırım’a kesin gözüyle bakılıyorken, Davutoğlu’nun adı kesinleştiğinde bile şaşkınlık yaratmıştı. AK Parti kongresinden çıkacak yeni genel başkanın Binali Yıldırım olacağını düşünüyorum.
Yeni başbakan kim olursa olsun, Türkiye’nin güçlenmesi için çalışacak ve başkanlık sistemini destekleyecek biri olmalıdır. AK Parti Genel Merkez’e talimat vererek ‘’başkanlık sistemini desteklemiyoruz ve bu yöndeki talepleri geri çeviriyoruz’’ diyen bir genel başkan ve başbakan, Türkiye’nin taleplerine kulağını kapayan ve derdini dert edinmeyen biri olarak anılacaktır.
Şurası su götürmez bir gerçek; her dönem yenilenen ve yenilendikçe güçlenen AK Parti, Perşembe günü gerçekleşecek olan kongre ile birlikte siyaseten daha da ivme kazanmış olacak.
Yeni başbakan ve kabinesi şimdiden hayırlı olsun.
Selam ve selametle…
Yazar: Semra Polat
Türkiye’nin sırtında kambur gibi duran ve miadını doldurmuş olan parlamenter sistemin sonuna gelindi. İngiltere’nin yönetim sistemi olan parlamenter sistem, bu güne kadar Türkiye’nin sorunlarını çözüme kavuşturmadığı gibi git gide kronikleşen bir yapıya dönüştü.
Parlamenter sistemin siyasi ve ekonomik alanda Türkiye’yi nasıl bir darboğaza ittiğinin en son örneğini Davutoğlu’nun istifa sürecinde gördük. İki başlılık, siyasi ve ekonomik alanda ülkeyi dar boğaza sürüklüyor. Bu sorunun önüne geçmenin tek yolu ise başkanlık sistemidir; Türkiye tipi başkanlık sistemi.
Türkiye, başkanlık sistemine geçişte ‘Partili Cumhurbaşkanı’ ile kısa süreli bir geçiş süreci yaşayacak, başkanlık sistemine geçişte ise hem siyasi hem de ekonomik alanda güçlenecek. AK Parti’nin kurucusu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaseten ve ülkenin yönetiminden uzak tutulması Türkiye’nin menfaatine olmadığı gibi, bölge açısından da zayıflamaya neden oluyor. Zira İslam Alemi ve bölgede ezilen halkların tek umut olarak gördükleri tek lider Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. Yeni anayasa ile meclisten geçecek olan başkanlık sistemiyle birlikte Türkiye’de mali reformlar hız kazanacak.
Kuvvetler ayrılığı ilkesi, mevcut parlamenter sistemde tam anlamıyla işlevsel değil. Başkanlık sistemiyle birlikte yasama, yürütme ve yargının işlevselliği artacak ve kuvvetler ayrılığı ilkesi daha güçlü bir şekilde hayata geçecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen her fırsatta dile getirdiği 2023 vizyonu, başkanlık sistemi ile birlikte daha da güçlenecek. Milletvekillerinin sırf genel başkanları öyle istiyor diye parmak kaldırdığı genel kurul oylamaları, başkanlık sistemi ile birlikte zorunluluk olmaktan çıkarak demokratik ve özgürlükçü bir hale gelecek.
***
Geçiş sürecinde başbakan kim olacak?
Davutoğlu’nun istifa etmesi ve aday olmayacağını beyan etmesinin ardından belirlenen kongre süreci başlamış oldu. Perşembe günü genel başkanın adı duyurulduktan sonra pazar günü AK Parti kongresiyle birlikte teşkilat içerisinde köklü değişiklikler yapılması bekleniyor. Genel başkanın kim olacağı konusunda kulislerde konuşulan isimler arasında Numan Kurtulmuş, Binali Yıldırım, Berat Albayrak ve Bekir Bozdağ yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Binali Yıldırım’ı başbakanlık koltuğunda görmek istediği uzun zamandır konuşuluyor, bu bir sır değil; hatta başbakanlık için Binali Yıldırım’a kesin gözüyle bakılıyorken, Davutoğlu’nun adı kesinleştiğinde bile şaşkınlık yaratmıştı. AK Parti kongresinden çıkacak yeni genel başkanın Binali Yıldırım olacağını düşünüyorum.
Yeni başbakan kim olursa olsun, Türkiye’nin güçlenmesi için çalışacak ve başkanlık sistemini destekleyecek biri olmalıdır. AK Parti Genel Merkez’e talimat vererek ‘’başkanlık sistemini desteklemiyoruz ve bu yöndeki talepleri geri çeviriyoruz’’ diyen bir genel başkan ve başbakan, Türkiye’nin taleplerine kulağını kapayan ve derdini dert edinmeyen biri olarak anılacaktır.
Şurası su götürmez bir gerçek; her dönem yenilenen ve yenilendikçe güçlenen AK Parti, Perşembe günü gerçekleşecek olan kongre ile birlikte siyaseten daha da ivme kazanmış olacak.
Yeni başbakan ve kabinesi şimdiden hayırlı olsun.
Selam ve selametle…
Yazar: Semra Polat