Ermeni tehcirini herkes bilir…
Ama Kürt tehcirini kimse bilmez…
Son yıllarda, sinsice ve haince taktiklerle, bir tehcir operasyonu yapılıyor…
Tehciri yapan PKK ve onun siyasal-sosyal uzantıları…
Tehcire maruz kalanlar: Bölgedeki dindar-demokrat Kürtler…
***
Pkk başından beri şu taktiği izliyor:
1.Bölgedeki tüm kesimleri kendisine biat ettirmek… Diz çöktürtmek…
2.Kendisine biat etmeyen kesimleri bölgeden sürmek… Bölgede, tamamen kendisine bağlı, emir kullarından oluşmuş bir nüfus yaratmak…
***
1984’ten beri bu taktiği adım adım uyguluyor…
“Sizi kurtarıyoruz” söylemi altında, şiddet yoluyla Kürt kökenli nüfusa boyun eğdirmek istiyor…
Bunda kısmen başarılı olduğunu söyleyebiliriz… %25-35 civarında bir nüfusu kendisine bağlamayı başardı. Ancak çoğunluk direndi ve direniyor…
Pkk, kendisine boyun eğmeyen bu kesimleri göçe zorladı, zorluyor…
90’lı yıllarda, çok sayıda Kürt kökenli vatandaş, bağını bahçesine yok pahasına satıp batıya göçtü…
90’lı yıllar karanlık yıllardı: bir taraftan devlet, bir taraftan pkk vuruyordu…
***
Pkk’ya boyun eğmeyen, batıya da göçmeyen önemli bir kitle, baskılara göğüs gererek toprağını terk etmedi… Onurlu ve kararlı bir duruş sergiledi…
İşte pkk’nın son hedefi bu boyun eğmeyenleri bölgeden kovmak…
Çözüm süreci ile silahlar sustu, bölge belli bir sükûnete kavuştu…
Pkk bu ılımlı ortamı istismar ediyor… Göç etmeyen pkk karşıtlarını göçe zorluyor…
Son 6-7 Ekim olaylarını, bir de bu gözle okumak gerekiyor…
Pkk, Kobani’yi bahane ederek, pkk’ya boyun eğmemiş dindar-demokrat Kürtlere saldırdı…
İnsanları öldürdü, evleri ve işyerlerini yakıp yıktı…
Bir Vanlı, o günleri şöyle anlatıyor: Yaşanan fecaat, Van depreminden daha şiddetli oldu…
***
Son seçim sürecinde de görüyoruz ki, pkk ve onun siyasi uzantısı, kendisine oy vermeyen dindar-demokrat Kürtleri tehdit ediyor…. Evlerini-işyerlerini yakmakla, çocuklarını dağa kaldırmakla…
MHP’nin 90’lı yıllarda yaptığını, günümüzde pkk yapıyor. Kendisine biat etmeyen Kürtlere şöyle diyor:
Ya sev, ya terk et!...
Bölge insanı bir türlü bu tür faşist söylemlerden kurtulamıyor…
Dün derin devletin yaptığını bugün pkk yapıyor…
Dün tek parti (CHP) yönetiminin yaptığını bugün HDP yönetimi yapıyor…
***
Aslında bu tehcir, bölge halkının yaşadığı ilk tehcir değil…
Bölge halkı, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da tehcire tabi tutulmuştu…
Tek parti (CHP) yönetimi, bölge halkına iki seçenek sunmuştu:
Ya diz çök, ya terk et…
Yüzlerce köklü aile, o dönemde, toprağından zorla sökülmüş, Batıya sürülmüştü…
***
Tek parti badiresi atlatıldıktan sonra, 1950-60 arası, bölge sükûnete kavuşmuştu…
Menderes, devlet ile bölge halkını barıştırmıştı…
Şeyh Said’in bir oğlunu mebus yapmıştı…
Barış tam kökleşecekken bu defa 27 Mayıs darbesi oldu…
Yine baskı, yine sürgün, yine tehcir…
27 Mayıs cuntası, önde gelen Kürt liderlerini Sivas kampında topladı…
Hiçbir suçu olmayan insanlar zalimce, ilkel bir kampta, mahrumiyet içinde yaşamaya mahkûm edildi…
Daha sonra da zorla Batıya tehcir edildi…
***
Tehcir, Kürtlerin yakasını bırakmıyor…
Dün devletin yaptığını, bugün, pkk-hdp yapıyor…
Fakat, onurlu ve kararlı Kürt halkı bu badireyi de atlatacaktır…
Zulüm payidar olamaz…
Er geç pkk belası da tarihin çöplüğüne karışacaktır…
fedai67@yahoo.com