semra @ sivildusunce.com

30. Osmanlı Padişahı 2.Mahmut ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında büyük benzerlikler var. 

Tarih kronolojisine dayanarak anlatmaya çalışayım:

3.Selim’in oğlu olmadığı için Şehzade Mahmut’a kendi evladıymış gibi muamele ederek büyük bir ihtimamla büyüttü. 3.Selim, Şehzade Mahmut’u kendisi gibi tam bir inkılapçı olarak yetiştirdi…
Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa ile yandaşı Kabakçı Mustafa isyanı sırasında ihanete uğrayarak tahttan indirilen Sultan 3.Selim saraydaki bir daireye hapsedildi. Yerine Şehzade Mahmut’un ağabeyi 4.Mustafa tahta getirildi. 3.Selim’in tekrar tahta çıkarılması için 16 bin kişilik ordusuyla İstanbul’a yürüyen Alemdar Mustafa Paşa, Hacı Ali Ağa’yı göndererek 19 Temmuz 1808’de Kabakçı Mustafa’yı öldürttü. İstanbul’a ordusuyla çıkartma yapan Alemdar Mustafa Paşa çok sayıda isyancıyı öldürerek Babıâli’ye gitti. Tahttan indirileceğini anlayan 4.Mustafa, 3.Selim ile kardeşi Şehzade Mahmut’un öldürülmesini emretti. 3.Selim hemen öldürülürken Şehzade Mahmut saray çalışanları tarafından kaçırılarak kurtarıldı. 3.Selim’i tahta çıkarmak için gelen Alemdar Mustafa Paşa, 3.Selim’in cesediyle karşılaştı. Hemen4.Mustafa’yı tahttan indirerek Şehzade Mahmut’u tahta getirdi. 2.Mahmut, Osmanlı’nın 30. Padişahı olarak tahta geçti. İlk iş olarak kendisini tahta getiren Alemdar Mustafa Paşa’yı Sadrazam yaptı…

2.Mahmut yaşadıklarının tecrübesiyle çok kapalı bir siyaset izledi. Düşüncelerini en yakınındakilerle dahi paylaşmadı. Orhangazi zamanında kurulduğu varsayılan Yeniçeri Ocağı, Padişaha bağlı Kapıkulu Ocakları’nın piyade kısmını oluşturuyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarının genişlemesiyle 8-18 yaşlarında devşirme yoluyla alınan çocuklar, asker olarak yetiştirilmeye başlandı. Osmanlı’nın ilk yüzyıllarında etkili olan Yeniçeri Ocağı sonraları bozulmaya başladı. Yeniçeri Ocağı fesat ocağına dönmüştü. Tam manasıyla devlet içinde devlet olmuş, bugünkü ‘’Paralel Yapılanma’’ gibi bir teşkilat haline dönüşmüştü. Her taşın altından Yeniçeriler çıkıyordu. Devlet adamları içerisinde de Yeniçerilerle savaşta başarı sağlanacağına inanan kalmamıştı.

4.Mustafa ile Kapıkulu Ocakları ağaları 1808’de Sadrazam Alemdar Paşa’nın konağını bastılar. Kurtulmayacağını anlayan Sadrazam intihar etti. Ayaklananlar ve Yeniçeriler, 2.Mahmut’u tahttan indirmek için saraya saldırdılar. Sekban-ı Cedid askerleri sarayı korudu ve 3 binden fazla Yeniçeri öldürüldü. Bu sırada sağ kalan Yeniçeriler, donanma toplarıyla İstanbul’u ateşe verdi. Evleri yıkılan, yakınları ölen İstanbul halkı neye uğradığını şaşırdı. Yeniçerilerin saldırısını halka duyuran Ulema sayesinde halk can güvenliğini sağladı ve kurtuldu.

Tahta geçen 2.Mahmut 17 yıl Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması için bekledi. Aydınlar tamamen 2.Mahmut’un tarafındaydı. 2.Mahmut, Eşkinci Ocağı adını verdiği Avrupa tarzı üniforma giydirilen yeni bir askeri sınıf kurdu. Eşkinci Ocağı’nın kurulmasından tam üç gün sonra Yeniçeriler ayaklanarak Etmeydanı’nda gösterilere başladılar. İsyan ile birlikte Eşkinci Ocağı kaldırıldı. 1826’da 2.Mahmut, Ulemayı da yanına alarak Sancak ı Şerif’i çıkardı ve halkı Yeniçerilere karşı savaşmaya çağırdı. Etmeydanı’nda bulunan Yeniçeri kışlaları top ateşine tutuldu. 6 binden fazla Yeniçeri öldürüldü, 20 binden fazla isyancı tutuklandı. Padişahın, Ulemanın ve halkın birlikteliği ile Yeniçeriler ortadan kaldırıldı. Tarihte bu olaya ‘’Vaka-i Hayriye’’ yani ‘’Hayırlı Olay’’ adı verildi. Yeniçerilerin zorbalığı altında inleyen İstanbul halkı sevince boğuldu.

2.Mahmut ‘'Asakir-i Mansure-i Muhammediyye’’ adıyla modern ordunun temelini attı. Kurduğu bu ordunun tatbikatlarına katıldı, her aşamasında yanlarında oldu. Harbiye Mektebi de açıldı. Bu mektepte ehliyetli subaylar yetiştirildi. Yaklaşık olarak çeyrek yüzyıl sonra Osmanlı ordusu, Prusya ordusundan sonra dünyanın en modern ordusu sayılıyordu. Bu ordu 1854’te tek başına Rus ordularını bozguna uğratmakla zafer kazandı.
***
TAM OLARAK BUNDAN TAM 200 YIL ÖNCE

2.Mahmut’un padişahlığı, Osmanlı’nın en buhranlı zamanlarına denk gelmişti. 2.Mahmut büyük bir sabırla hareket ederek galibiyetler kazanarak devletin içinde devlet yapılanması haline gelen Yeniçerileri 1826’da ortadan kaldırmıştı.
Tam 200 yıl sonra, 15 Temmuz 2016’da da FETÖ yapılanması devleti yıkmak ve yerine ‘gizli’’ bir iktidar getirmek için devletin tüm imkânlarını kullanarak devlete ve millete saldırdı. FETÖ'cü Hürriyet muhabirinin ve dieğr FETÖ'cülerin 15 Temmuz'dan aylar önce sosyal medyada sıklıkla paylaştırkları ''Temmuz'da uyuyamayacaksınız sıcaktan. Şimdi bol bol uyu. Son 200 yılın en sıcak Temmuz'u olacakmış'' demeleri boşuna değildi. Tarihte hiçbirşey tesadüf değildir!

Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan da tıpkı 2.Mahmut gibi Türkiye’nin en buhranlı döneminde ülkeyi yönetiyor. Devletin kendilerine tanıdığı imkânla ülkede terör estiren, küffar ile işbirliği yaparak devletin kurumlarını ele geçirmeye çalışan FETÖ de Yeniçeriler gibi yok edilmedikçe ülke feraha eremeyecek.

Yıllardır devletin içinde ‘dini’ bir yapılanma olarak kendisini lanse eden, ancak devlet içinde devlet haline gelen Fethullah Gülen Terör Örgütü FETÖ/PDY; 17-25 Aralık olayları, MİT TIRları krizinden sonra 15 Temmuz’da devlete ve halka saldırmasıyla birlikte nasıl gözü dönmüş bir terör örgütü olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.

Ağrı Valisi Musa Işın bir gazeteye verdiği beyanatta, 15 Temmuz’da FETÖ’nün başarıya ulaşması halinde Ağrı’da 6 bin kişinin öldürülmesi için liste hazırlandığını ve Ankara’da 150 bin ceset torbası hazırlandığını açıkladı. Bu korkunç bir rakam! Yılsonunda Türkiye’de 50 milyon kişinin öldürüleceğinin planlandığı da varsayımlar arasında

ABD eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, dün yaptığı açıklamada çok önemli tespitlerde bulunarak; 15 Temmuz’da yaşananların sıradan bir darbe olmadığını, arkasında çok daha büyük bir plan olduğunu ve amaçlananın ise demokrasiyi yıkarak yerine ‘’gizli bir teşkilat’’ getirmenin hedeflendiğini şöyle anlattı: ‘’Türkiye'de yaşanan trajediye ve iç savaşa yakın bir şeydi. Gerçekleşmediği için hepimiz memnun olmalıyız. Benim 1980'de yaşadığım darbeden de başka ülkelerde gerçekleşen darbelerden de çok farklıydı. Zira tanık olduğumuz darbeler -iyi ya da kötü- dikkatle ve komuta birliği içinde planlanıp bir noktada demokrasiye dönüş hedefiyle gerçekleştirildi. Buradaysa darbecilerin motivasyonunun tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Ancak demokratik sistemi yıkıp yerine gizli bir teşkilatı iktidara getirmeyi hedefledikleri açık.’’
 
ABD eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’in işaret ettiği ‘’gizli bir teşkilatı iktidara getirmeyi hedeflediler’’ ifadesi çok önem arz ediyor. Bu gizli yapılanma ne olabilir? CIA, M16, MOSSAD, İLLİMUNATİ… ya da hepsi!

OHAL, devlet için büyük bir fırsattır. Bu fırsat değerlendirilerek FETÖ/PDY yapılanması bitirilebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, dersaneler gibi  subay akullarının kapatılması kararını vererek önemli bir adım attı. Başta tüm siyasi partiler bünyelerinde bulunan FETÖ/PDY yapılanmasını temizlemekle işe başlamalı ardından belediyeler ve hükümet nezdinde çöreklenen bu terör yapılanması ifşa edilerek kim olursa olsun görevden alınmalı ve yargılanmalıdır. 15 Temmuz’u kapsayacak idam yasası çıkarılarak işgal girişiminde bulunanların ve emri verenlerin tamamı idam edilerek bu terör yapılanması temizlenebilir.