semra @ sivildusunce.com

 

Mısır halkı tarih boyunca belli bir düzende meşruiyetini kazanamamış ülkelerdendir. Halkını Firavunun esaretinden ve zulmünden kurtarmak için yanına alarak Mısır’dan çıkan Musa Peygamber döneminden beri bu durum değişmedi.


İlahi kitaplarda da Mısır’a hükümdar olan zalim yöneticiler ve uygulamaları ibret verici bir şekilde anlatılır ve Allah’ın uyarı ve gazaplarının neler olduğu ayrıntıları ile yazılır. Kur-an’da ‘’Biz de ayrı ayrı mucizeler olarak onların üzerine tufan, çekirge, haşere, kurbağa ve kan gönderdik; yine de büyüklük tasladılar ve günahkar bir kavim oldular’’ (Araf-7/133) diye yazılıdır.


Eski ahit Mezmurlar’da geçen “Üzerlerine kızgın öfkesini, gazap, hışım, bela ve bir alay çoban kralları gönderdi” kıssasından da anlaşılacağı gibi Mısır halkı birçok belaya uğramıştır.
Tarihsel süreci daha da daraltarak günümüze gelecek olursak Mısır halkı zalim iktidarlardan, üzerindeki kara bulutlardan ve belalardan hala daha kurtulamadı.


Mısır’ın kısa geçmişine bakacak olursak; 31 yıl Mısır’a hükmeden diktatör Hüsnü Mübarek devletin kasasından (ç)aldığı paraları kendi özel harcamaları için kullanmış, İsviçre bankalarına yatırmış, yetmiyormuş gibi bir de onlarca estetik ameliyat yaptırarak maskaraya dönmüştü. Halkı açlık ve sefalet içerisindeyken, yine halkın parasıyla Avrupa ülkelerinde gününü gün ediyordu. 


Arap Baharı ile Mısır’a gelen isyan sesleri halkı ayaklandırdı. Tahrir Meydanını dolduran Mısır halkı Hüsnü Mübarek’i 2011 yılının Nisan ayında istifa ederek yerini orduya devretti. -1-


Hüsnü Mübarek’in ardından Mısır’ın en büyük muhalif grubu Müslüman Kardeşler seçimlerde halkın %52’sinin oyunu alarak Mursi’yi Cumhurbaşkanı yaptı ve iktidara getirdi. Mursi’nin Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte Mısır’da yeni bir gelişim ve değişim süreci olacağına olan inanç yüksekti. Türkiye ile ilişkileri iyileşti ve ekonomik olarak güç kazanmaya başladı.


Mısır medyası, sermaye oligarşisi ile el ele verdi ve Muhammed Mursi ve İhvan hakkında ahlaksızca iftira kampanyaları düzenleyerek darbenin gerçekleşmesini ve Mursi’nin tutuklanmasını sağladı. Ordunun darbe yapmasıyla birlikte görevden alındı ve yerine yeni teknokrat ve ulusal yönetim getirileceği açıklandı. -2-
Çok sayıda insan Tahrir Medanı’nda öldürüldü ve akıl almaz gerekçelerle idam edildi/ediliyor.


***
Mısır’da bu olaylar gerçekleşirken ülkemiz muhalefeti de boş durmadı ve 'üzerine düşeni' yaptı. Kurulduğundan bu yana bir türlü iktidar olamamış ve iktidar yamağı olduğu hallerde de halkın başına getirmedik felaketler bırakmamış olan CHP’den de darbeyi destekler nidalar yükseldi. Önce meclis küsüsünden Kamer Genç –yıllardır Dersim’e Alevi halkına hiçbir faydası olmadığı gibi, Dersim katliamını yapan bir partide olmaktan hiç nedamet duymaz- ardından ise Prof. Gaye Usluer –adına ekli ‘Prof’ ibaresi profiterol olmalı zira akıl sahibi hiçbir siyasetçi ve akademisyen bu şekilde laflar etmez- darbeyi destekleyen beyanatlarda bulundular.


Türkiye’nin de içinde bulunduğu Ortadoğu ülkelerinin ‘devlet başkanları seçimle başa gelse de, her an askeri darbenin olabileceği ‘endişesini taşıması yönünde satılık medya grupları tarafından gündemde tutularak gözdağı veriliyor. Türkiye geçmişte darbelerden çok darbe almış ve bir ülke ve şu anda Mısır’ın başına tebelleş olan askeri darbeyi Türkiye 1950-1960 ve 1070-1980 yılları arasında fazlasıyla yaşadı.

***
Aynı süreçte; Suriye’de iç savaş olmasına karşın Mısır’da ordunun el koymasını ilk tebrik eden ülkelerden olması oldukça ironiktir. Kaldı ki yine aynı dönemde orduyu tebrik eden Suudi Arabistan tarihi boyunca zulme uğrayan hiçbir Müslümana ve Müslüman ülkeye sahip çıkmadığı gibi kucak da açmamakla ne kadar övünse azdır. Müslümanlara yapılan zulmü görmezden ve duymazdan gelen Suudi Arabistan’ın, Mekke'nin vip salonundan Kabe'ye girişini yaparak özel karşılama düzenlediği Sisi'den hiçbir farkı yok.
 
Satılık Mısır medyası ve sermaye oligarşisi öncülüğünde darbeyle başa getirilen Sisi’nin hakimleri, Muhammed Mursi başta olmak üzere yüzden fazla kişiye idam cezası verdi. Mursi’ye idam cezası verilmesi; demokrasiye başkaldırış ve Ortadoğu'ya gözdağıdır!


Türkiye’de de felaket tellalcılığı yapan ve darbeye zemin hazırlayan medya gruplarının başını çeken Doğan Medya Grubu, Mısır’da halkın %52’sinin oyunu alarak Cumhurbaşkanı seçilen ve daha sonra darbe ile indirilerek idama mahkum edilen Mursi’yi işaret ederek bir yandan da Türkiye’de halkın %52’sinin oyunu alarak Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’a gönderme yaparak halkın zihninde yeni bir darbe gerçekleşebileceği olasılığını hatırlatmaya çalışıyor. Biz de bunu tersinden okuyacak olursak; halkın %52’sinin –ki hiçbir zaman bu kadar okunma oranına sahip olmadı- okuduğu Hürriyet Gazetesi’nin patronu, bu zamana kadar Türkiye’ye ve halkımıza uğrattığı maddi ve manevi zararlardan dolayı bütün sahip oldukları elinden alınsa, hapse atılsa ve idam cezası verilese nasıl olur acaba?


28 Şubat postmodern darbesinin yapılmasına da ön ayak olan, Müslümanların acı çekmesine çanak tutan, lambaların yakılıp söndürülmesi kampanyaları yaparak ülkeyi ekonomik ve sosyal kaosa sürükleyen, halkı infiale sürükleyen, kutuplaşmaya neden olan, kin ve nefreti yaygınlaştıran, Hürriyet Gazetesi’nde ‘’Türkiye Türklerindir’’ diyerek farklı etnisiteleri yok sayan Doğan Medya Grubu ‘Eski Türkiye’ alışkanlığını hala devam ettiriyor. Değişen ve gelişen Türkiye’yi hazmedemeyen, eskiden olduğu gibi başa gelen her hükumeti ve cumhurbaşkanını yönetebileceğini zanneden Doğan Medya Grubu eski kafalılığını hala güncelleyemedi.


Türkiye Cumhuriyeti, Ortadoğu’da söz sahibi bir ülkedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu sözün ve gücün yegane sembolü ve sahibidir. Onlar istese de istemese de Recep Tayyip Erdoğan başkan olacak!


Türkiye bir daha geçmişe dönmeyeceği gibi Ortadoğu’da zulme uğrayan her dinden ve her dilden mazlumun yanında yer alarak büyüklüğünü gösterdi. Mursi’ye yapılan zulme kayıtsız kalmadı ve kınadı.


Mursi’ye yapılan haksız tutuklama ve sonrasında verilen idam cezasının hiçbir hükmü yoktur. Mursi, arkasındaki büyük kitlenin desteği ile tekrar özgür kalacak. Sadece Mursi değil, yıllardır esaret altında tutulan Mısır ve halkı da özgürleşecek. Mısır'ı Firavun zamanına geri götürmek isteyenler asla muvaffak olamayacak! Zira zaman asla geriye doğru akmaz! Gerekirse Mısr'da Raia Meydanı'nda toplanır ve bu adaletsizliğe karşı mücadele veririz.
 
Mısır’da yaşanan süreci kısaca okursak:Mısır’ın son bir yılda yaşadıkları, Türkiye’nin 1950-1960 ve 1970-1980 darbe dönemlerine benziyor.12 ay önce Hüsnü Mübarek istifa etmek zorunda kalmış, yapılan seçimle Mursi Cumhurbaşkanı olmuş idi.Hüsnü Mübarek’ten sonra ‘’dempkratik seçim ile sandık’’ diyen Mısır halkına ordu dayatması yapıldıMısır’ın ekonomisini belirleyen 30 aile var ve sürecin nasıl olacağını bu aileler belirliyorTahrir Meydanında %50 Mursi, %50 ordu taraftarı var idi.Mursi’nin ‘’koalisyon’’ olması yönünde yaptığı talep reddedildiÜlkesinde darbe olmayan fakat Ortadoğu ülkelerinde her en az bir kez darbe yaptıran ABD, Mısır halkını ‘’itidalli’’ olmaya davet etti.Mısır’da Mursi’nin görevden alınmasıyla birlikte Anayasa Mahkemesi Başkanı göreve getirildi.Mursi yanlısı Tv kanallarının yayını durdurulduEsad darbeyi desteklediğini FB sayfasından dünyaya duyurduMısır büyük oranda ABD ve İsrail’den destek alan bir ülkeŞu anda feshedilen Mısır anayasası Almanya başta olmak üzere diğer AB ülkeleri tarafından hazırlanmış idi82 milyon nüfusu olan Mısır, yeraltı ve yerüstü zenginliğine sahip. Türkiye de Mısır’dan doğalgaz satın alıyorMısır’da İslam’a olan bağlılığın yükselmesi, diğer güçler dengesini bozduğu için tehdit olarak görülüyor ve istenmiyor.Selefi gruplar silahlanabilir ve ihvanın içindeki selefiler ile birlikte olunursa geçmişte Cezayir’de yaşananların daha kanlısını Mısır’da da görebiliriz.

Mısır Genel Kurmay Başkanı El Sisi ‘’teknokrat ve ulusal bir yönetim oluşturulacak’’ dedi –Her darbenin altından bir ‘’Sisi’’nin çıkması hayret vericidir.El Ezher yetkilileri de darbeyi desteklediklerini beyan ettiler Ordunun gelmesiyle Mısır’ın rahat bir nefes alacağını zannedenler, şu anda git gide içine düşülen bir iç savaşın çıkmasından endişe ediyor. Muhammed Mursi idam cezasına çarptırıldı.

 

http://www.cnnturk.com/2011/dunya/02/11/ve.husnu.mubarek.istifa.etti/606410.0/index.htmlhttp://www.kthaber.com/haber/misir-bu-noktaya-nasil-geldi-haberi-36186.aspx