semra @ sivildusunce.com
Başbakan Erdoğan’ın bugün açıkladığı ‘’Reform Paketi’’ ile Türkiye’deki sorunların tamamına değinilmemiş olsa bile, en azında bir başlangıç olması hasebiyle önemli bir adımdır. Zira Cumhuriyetin kurulmasından bu yana Anayasanın varoluş ilkesi ve ilerleyen süreçte yapılan eklemeler ile halkın temennisinden ve yaşam tarzından uzak bir çizgiye sahip idi. Az gelişmiş ülkelere has bir durum olan ‘’andımız’’ın çocuklara zorla okutulması, kılık kıyafette kısıtlamalar ile şapka takmanın zorunlu, başörtülü öğrenim görme ve kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmanın yasaklanması…vs gibi dayatmalar geçte olsa kaldırılmış oldu. En önemli reform ise Mor Gabriel Manastırı için getirilen düzenleme oldu. Süryanilerin beklentilerine cevap veren bu reform ile Manastırı arazisindeki haklar sahiplerine teslim edilecek.
Önemli bir ayrıntı da ana dilde eğitime ‘’özel okullarda’’ serbesti getirilmesi oldu. Bu gelişme yetmez tabii, zira halkın beklentisi devlet okulları da dahil tüm okullarda ana dilde eğitim serbestisinin getirilmesidir. Fakat bir başlangıç olması ve devamında geliştirilmiş bir sistemin getirilmesi açısından önemli bir adımdır. Farkı dil ve lehçelerde siyasi propagandanın yapılmasının önü de açıldı. Bu sayede ana dilde seçim propagandası yapılarak halkın anladığı dilde bir seçim süreci gerçekleşecek.
Benim çocukluğumda ailemle birlikte bayram tatillerini geçirmek üzere köyümüze giderdik. Köy halkı Kürtçe konuşurdu ve Türkçeyi bilmez idi. Ben de o çocuk aklımla düşünürdüm ‘’bu insanlar Türkçe bilmiyorlar ama minareden Türkçe bayram mesajları veriliyor, Türkçe hutbe okunuyor ve imam Türkçe konuştuğu için halk anlatılanlardan hiçbir şey anlamıyor, nasıl bir çelişkidir bu?’’ Ama şu anda Camilerde ana dilde hutbe ve bayram mesajları vermek serbest.
Bugün Başbakan Erdoğan tarafından içeriği açıklanan paket Türkiye’nin sorunlarını çözümde, neredeyse devede kulak kalıyor. Ancak bir başlangıç olması ve devamının da gelecek olması sevindirici bir gelişme. Muhalefet partilerinin paketi sabote etme ve halkı galeyana getirme çabası da bu sayede suya düşmüş oldu. ‘’Gezi’’ olaylarında ‘’palalı adamı’’ kimlerin organize ettiği ve halkın üzerine saldığı da aşikârken, doğru bilinen gerçeklerin yanlışları da belli oldu.