Gezi Parkı olaylarından sonra adını sık sık İBB Başkan adayı olarak öne çıkaran Sırrı Süreyya Önder anlaşılan o ki, BDP tarafından sıkı bir eleştiri almış olacak ki dün akşam İMC Tv’de katıldığı programda bu yönde çıkan haberleri yalanladı. Gönlünden geçen adayın farklı olduğunu ve ‘’mavi boncuk’’ dağıttığını söyleyen Önder, seçim bölgesinde ‘’gönlünden geçen adayın’’ olması durumunda kapı kapı gezerek oy toplayacağını anlattı. Seçim şarkısı olarak da ‘’Mavi boncuk kimdeyse benim gönlüm ondadır’’ kullanılabilir kanaatindeyim.
Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz haftalarda Radikal Gazetesi yazarı Koray Çalışkan kendi köşesinden Önder’in İBB Başkanı adayı olması halinde İstanbul için neler yapacağını anlatmasını istemiş ve iki isim arasında soğuk bir tartışma başlamıştı. Önder başkan adayı olmayacağını açıkladığına göre bu tartışma da şimdilik son bulmuş gibi görünüyor.
İstanbul'un fethinden Tanzimat Fermanına kadar geçen zaman içinde kadıların sorumluluğunda olan İstanbul, sonrasında darbelerle devam eden çalkantılı süreçlerden sonra son yirmi yıldır sağ partiler tarafından yönetiliyor. Ademi Merkeziyetçiliği esas alan ‘’liberal’’ başkanlık sistemi 1994’teTayyip Erdoğan’ın İBB Başkanı olmasıyla birlikte başladı. O günden bu güne sağ partiler tarafından alınan İBB Başkanı kim olursa olsun perdenin arkasındaki asıl Başkan, Tayyip Erdoğan olmuştur. Eski İstanbul’u bilen bilir; çeşmelerden su yerine hava geldiğini, kirli sokaklarını, kokusu İstanbul’u saran Haliç’i ve kirli havasıyla neredeyse yaşanmayacak kadar kötü olan büyük metropol kentini yaşanabilir bir hale Tayyip Erdoğan getirmişti. Bütün yatırımlara ve yapılanlara rağmen İstanbul hala hak ettiği yerde değil tabii ama hak ettiği düzeye gelmesi için azami gayret sarf ediliyor. Bu itibarla yerel seçimlerde başkan değişse de perdenin arkasından İstanbul’u yöneten asıl Başkan Tayyip Erdoğan olmuştur. Bu itibarla Ak Parti’nin İBB Başkan adayının kim olacağı çokta önemli değildir zira asıl Başkan bellidir!
Ak Parti’nin oylarını bölmek için kapalı kapılar ardında önemli görüşmeler yapılıyor. En göze çarpan BDP-HDP ve CHP birleşkesinin birlikte hareket edecekleri bir yol haritası kesin gibi görünüyor. Zira geçen yerel seçimlerde CHP ve MHP ittifakı ile ‘’bu seçimde biz bizi destekleyin biz kazanalım, önümüzdeki seçimlerde sizin partinizi destekleriz’’ ile birlikte Ak Parti’li belediyeler kaybetmişti.
Adaylık için yapılan temayül yoklamaları, kulis çalışmaları ile stresli ve bir o kadar da sancılı geçen bu süreçte adayların kim olacağı henüz netlik kazanmış değil. Ancak Ak Parti’nin oylarını bölmek ve Gezi Parkı olayları sırasında ortaya çıkan ‘’sokak muhalefeti’’nin gücünü yönetmek için muhalefet partilerinin ellerinden geleni artlarına koymayacakları kesin.
Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz haftalarda Radikal Gazetesi yazarı Koray Çalışkan kendi köşesinden Önder’in İBB Başkanı adayı olması halinde İstanbul için neler yapacağını anlatmasını istemiş ve iki isim arasında soğuk bir tartışma başlamıştı. Önder başkan adayı olmayacağını açıkladığına göre bu tartışma da şimdilik son bulmuş gibi görünüyor.
İstanbul'un fethinden Tanzimat Fermanına kadar geçen zaman içinde kadıların sorumluluğunda olan İstanbul, sonrasında darbelerle devam eden çalkantılı süreçlerden sonra son yirmi yıldır sağ partiler tarafından yönetiliyor. Ademi Merkeziyetçiliği esas alan ‘’liberal’’ başkanlık sistemi 1994’teTayyip Erdoğan’ın İBB Başkanı olmasıyla birlikte başladı. O günden bu güne sağ partiler tarafından alınan İBB Başkanı kim olursa olsun perdenin arkasındaki asıl Başkan, Tayyip Erdoğan olmuştur. Eski İstanbul’u bilen bilir; çeşmelerden su yerine hava geldiğini, kirli sokaklarını, kokusu İstanbul’u saran Haliç’i ve kirli havasıyla neredeyse yaşanmayacak kadar kötü olan büyük metropol kentini yaşanabilir bir hale Tayyip Erdoğan getirmişti. Bütün yatırımlara ve yapılanlara rağmen İstanbul hala hak ettiği yerde değil tabii ama hak ettiği düzeye gelmesi için azami gayret sarf ediliyor. Bu itibarla yerel seçimlerde başkan değişse de perdenin arkasından İstanbul’u yöneten asıl Başkan Tayyip Erdoğan olmuştur. Bu itibarla Ak Parti’nin İBB Başkan adayının kim olacağı çokta önemli değildir zira asıl Başkan bellidir!
Ak Parti’nin oylarını bölmek için kapalı kapılar ardında önemli görüşmeler yapılıyor. En göze çarpan BDP-HDP ve CHP birleşkesinin birlikte hareket edecekleri bir yol haritası kesin gibi görünüyor. Zira geçen yerel seçimlerde CHP ve MHP ittifakı ile ‘’bu seçimde biz bizi destekleyin biz kazanalım, önümüzdeki seçimlerde sizin partinizi destekleriz’’ ile birlikte Ak Parti’li belediyeler kaybetmişti.
Adaylık için yapılan temayül yoklamaları, kulis çalışmaları ile stresli ve bir o kadar da sancılı geçen bu süreçte adayların kim olacağı henüz netlik kazanmış değil. Ancak Ak Parti’nin oylarını bölmek ve Gezi Parkı olayları sırasında ortaya çıkan ‘’sokak muhalefeti’’nin gücünü yönetmek için muhalefet partilerinin ellerinden geleni artlarına koymayacakları kesin.