Bu deyim bize 12 Eylül öncesinin bir hediyesi.
12 Eylül öncesinde cumhurbaşkanlığı makamı boşalmış ve seçimler yapılıyordu. Ancak aylar geçmesine rağmen hiçbir aday seçilecek sayıya ulaşamıyordu.
Tur üstüne tur atılıyor ama hiçbir adayda uzlaşma sağlanamıyordu. Artık hiç kimse cumhurbaşkanlığı seçiminin başarıyla sonuçlanacağına inanmıyordu.
Nitekim öyle oldu. Ülke aylarca oyalandı. Cumhurbaşkanlığı makamı oraya vekalet eden AP’li bir üye (İhsan Sabri Çağlayangil) tarafından dolduruldu…
Nafile turlar devam ediyorken Evren yönetime el koydu…
Cumhurbaşkanlığı makamına da kendi oturdu…
***
Şimdi koalisyon görüşmeleri başlayınca aklıma bu nafile turlar deyimi geldi.
Önce Ahmet Davutoğlu turlarını tamamlayacak. Muhtemelen iki tur atacak ve netice alamayacak.
Sonra sıra Kılıçdaroğlu’na gelecek. O da en az iki tur atacak ve bir koalisyon kuramadan görevi teslim edecek.
Cumhurbaşkanı görev verirse Bahçeli ve Demirtaş da birkaç nafile tur atabilir…
Ama sonuçta bir koalisyon hükümeti kurulamaz.
Ülke vakit kaybeder. Ekonomi kan kaybeder…
***
Niçin koalisyon kurulamaz?
Çünkü zıtlar birleşemez de ondan…
Atalarımız ne güzel söylemiş: Ez-zıddân la yectemiân… Yani zıtlar birleşemez…
CHP, tarihen ve halen Ak Parti’nin zıddıdır. Ak Parti tabanına göre CHP suyun öteki tarafındadır.
HDP, Ak Parti’nin külliyen zıddıdır. Analiz etmeye bile gerek yok.
MHP, zahiren Ak Parti tabanına yakın gibi duruyor ama o eskidendi. Zahiren yakın gibi dursa da hakikaten öyle değildir.
MHP de Ak Parti’nin zıddıdır. MHP artık eski MHP değildir. MHP ikiye ayrılmıştır.
Kıyılardaki MHP tabanı Ak Parti’ye değil CHP’ye yakındır. İç Anadolu’daki MHP tabanı ise kısmen Ak Parti’ye yakındır.
Bu da bir koalisyon için yetmez.
***
Solculuk, laiklik ve kemalizm açısından birbirine en yakın parti CHP ile HDP’dir. Ancak onların da sayısı yetmiyor.
CHP ve MHP Türk ulusalcılığı açısından birbirine yakın ama onların da sayısı yetmiyor.
Sonuçta Ak Parti’li ya da Ak Partisiz bir koalisyon mümkün gözükmüyor.
Ufukta geçici bir seçim hükümeti ve erken seçim gözüküyor.
Bu kaçınılmaz.
Esasen başta Ak Parti olmak üzere bütün partiler bu gerçeği görmüş ve alttan alta seçim çalışmalarına başlamış durumda.
Kimse kimseyi kandırmasın.
***
Bir erken seçimde en çok zorlanacak parti MHP olacaktır. Özellikle iç Anadolu ve Karadeniz’deki MHP tabanından Ak Parti’ye kayma olacaktır…
Pkk tehdidinin ulaşamadığı batı bölgelerinde de HDP’den Ak Parti’ye az da olsa bir kayma olacaktır.
Sonuçta birkaç puan da olsa yeni bir seçimden Ak Parti kazançlı çıkacaktır. Bu birkaç puanlık artış da tek parti hükümeti için yeterli olacaktır…
Her şey aslına racidir…. İktidar da asıl layık olana dönecektir…
***
Bildiğim o ki, Türkiye yeniden koalisyona dönmeyecektir.
Yeniden kaosa dönmeyecektir.
Koalisyon bekleyenler nafile bekleyecekler.
Nafile deyince aklıma Yahya Kemal’in mısraları geldi:
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
12 Eylül öncesinde cumhurbaşkanlığı makamı boşalmış ve seçimler yapılıyordu. Ancak aylar geçmesine rağmen hiçbir aday seçilecek sayıya ulaşamıyordu.
Tur üstüne tur atılıyor ama hiçbir adayda uzlaşma sağlanamıyordu. Artık hiç kimse cumhurbaşkanlığı seçiminin başarıyla sonuçlanacağına inanmıyordu.
Nitekim öyle oldu. Ülke aylarca oyalandı. Cumhurbaşkanlığı makamı oraya vekalet eden AP’li bir üye (İhsan Sabri Çağlayangil) tarafından dolduruldu…
Nafile turlar devam ediyorken Evren yönetime el koydu…
Cumhurbaşkanlığı makamına da kendi oturdu…
***
Şimdi koalisyon görüşmeleri başlayınca aklıma bu nafile turlar deyimi geldi.
Önce Ahmet Davutoğlu turlarını tamamlayacak. Muhtemelen iki tur atacak ve netice alamayacak.
Sonra sıra Kılıçdaroğlu’na gelecek. O da en az iki tur atacak ve bir koalisyon kuramadan görevi teslim edecek.
Cumhurbaşkanı görev verirse Bahçeli ve Demirtaş da birkaç nafile tur atabilir…
Ama sonuçta bir koalisyon hükümeti kurulamaz.
Ülke vakit kaybeder. Ekonomi kan kaybeder…
***
Niçin koalisyon kurulamaz?
Çünkü zıtlar birleşemez de ondan…
Atalarımız ne güzel söylemiş: Ez-zıddân la yectemiân… Yani zıtlar birleşemez…
CHP, tarihen ve halen Ak Parti’nin zıddıdır. Ak Parti tabanına göre CHP suyun öteki tarafındadır.
HDP, Ak Parti’nin külliyen zıddıdır. Analiz etmeye bile gerek yok.
MHP, zahiren Ak Parti tabanına yakın gibi duruyor ama o eskidendi. Zahiren yakın gibi dursa da hakikaten öyle değildir.
MHP de Ak Parti’nin zıddıdır. MHP artık eski MHP değildir. MHP ikiye ayrılmıştır.
Kıyılardaki MHP tabanı Ak Parti’ye değil CHP’ye yakındır. İç Anadolu’daki MHP tabanı ise kısmen Ak Parti’ye yakındır.
Bu da bir koalisyon için yetmez.
***
Solculuk, laiklik ve kemalizm açısından birbirine en yakın parti CHP ile HDP’dir. Ancak onların da sayısı yetmiyor.
CHP ve MHP Türk ulusalcılığı açısından birbirine yakın ama onların da sayısı yetmiyor.
Sonuçta Ak Parti’li ya da Ak Partisiz bir koalisyon mümkün gözükmüyor.
Ufukta geçici bir seçim hükümeti ve erken seçim gözüküyor.
Bu kaçınılmaz.
Esasen başta Ak Parti olmak üzere bütün partiler bu gerçeği görmüş ve alttan alta seçim çalışmalarına başlamış durumda.
Kimse kimseyi kandırmasın.
***
Bir erken seçimde en çok zorlanacak parti MHP olacaktır. Özellikle iç Anadolu ve Karadeniz’deki MHP tabanından Ak Parti’ye kayma olacaktır…
Pkk tehdidinin ulaşamadığı batı bölgelerinde de HDP’den Ak Parti’ye az da olsa bir kayma olacaktır.
Sonuçta birkaç puan da olsa yeni bir seçimden Ak Parti kazançlı çıkacaktır. Bu birkaç puanlık artış da tek parti hükümeti için yeterli olacaktır…
Her şey aslına racidir…. İktidar da asıl layık olana dönecektir…
***
Bildiğim o ki, Türkiye yeniden koalisyona dönmeyecektir.
Yeniden kaosa dönmeyecektir.
Koalisyon bekleyenler nafile bekleyecekler.
Nafile deyince aklıma Yahya Kemal’in mısraları geldi:
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.